google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w Mayıs 2007 | aylak abaküs*



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon

Süper lig' e çıkmak isteyen yeni takımlara tavsiyeler

Perşembe, Mayıs 31, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Matematik süper lige yeni katılan takımlarda oynayan sayılarla konuştuk ve bu sonuçları elde ettik:

- Sahada sadece matematik konuşur bunu unutmayın. Bu yüzden öyle hakemlere filan kızmayın. Dört işlemlerin gidişine bakın. Bir önünüze bakın, kaleyi görün.

- Tribünlere oynamayı bırakın. Zaten onlar size bakıyor, bir sürü kamerayla ve bir sürü gözle bu oluyor. Sizin gözünüz, size kalsın, hem belki lazım olur. Yapılacak işlemleri bitirmeye bakın.

- Maçın son dakikasına çözülmesi gereken problem veya fonksiyon veya soru bırakmayın. Annemiz bize kızmaz ama, zaman ilerliyor. Maçı kazanmak zorundasınız.

- Matematikte kaçıncı ligde olduğunuz öyle çok önemli değildir, diye düşünmeyin. Birinci ligi aklınıza getirin: gelecek tonla paralar, abartılı şöhret ve altınızda arabalar, işinize yakın görkemli evler filan. Fazla önemli değil biliyorum. Bu en son tavsiyemizdir. Yoksa, bütün bunların bir anda olmasını, zaten televizyon reklamları bize her gün söylüyor. Hani bu madde boş kalmasın diye yazdım, diyelim. Ne var?
(abaküs)

Unutkanlik yaşayan bir karenin not defteri

Çarşamba, Mayıs 30, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

- Ben bir kareyim, evet. İlk bu unutulmayacak.

- Uyanır uyanmaz kenarlarımın uzunlukları kontrol edilecek. Herhangi birinde azalma veya artma görülürse, yenisi bulunacak. Bunu dikdörtgenin yapmış olduğu bir komplo olduğuna karar verilecek.

- Bütün açılarımın doksan derece olduğu sorusuna artık cevap verilmeyecek. Bir papağan görevlendirilip, bilmeyenler için tekrar edilecek. Ezberci eğitim veren okullara bu yöntem önerilecek.

- Köşegenlerimin aynı zamanda açıortay oldukları bir kamuoyu açıklamasıyla halka duyurulacak. Bu işe şaşanlar anında tespit edilip, yılın şaşkını ilan edilecek, kameralara salakça gülümsemeleri istenecek.

- Artık bir tatil yapma vakit geldi. Sadece üçgenlerin yaşadığı bir yer bulunacak. Dörtgenlerden haber vermeden ortalıktan kaybolunacak.


(abaküs)

Çember ‘den kaçırılan çapın üçgendeki günlüğü

Salı, Mayıs 29, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
- Pi sayısı ile güzel bir ikili oluşturduğumuzu şimdi daha iyi anlıyorum. Biz güzel bir ikiliydik. Bana var olduğumu hatırlatıyordu. Birlikte güzel günler geçirmiştik, yuvarlak günler. Hayallerimiz vardı. Çemberin çevresini ölçecektik. Yoldan geçen kirişleri kovmayıp onlara su verecektik. Şimdi sesini duyar gibiyim. Ama biraz daha fazla bağırması lazım, çünkü burası çok gürültülü duyamıyorum.

- Yarıçapı altın üçgene koymuşlar, ille de altın demiş. Altın dememiş mi, dememiş. Ben desem mesela bir ilk yapmış olur muyum, olurum. O zaman hemen diyorum. Dedim. Duymadın mı? Hadi şimdi ikile.


- Bana şimdiye kadar işkence yapılmadı ama, üçgen içerisinde yaşayan kenarların hepsi çok sıkıcı. Açılarıyla hep iş konuşuyorlar. Konuşurken mimiklerini kullanmıyorlar, hem sonra taklit yetenekleri de yok. Düşün, fıkra bile anlatmıyorlar. Bundan büyük işkence olamaz. Kendimi okulda hissettim. Öğretmenlerimin yarısı bu haldeydi. Onlara acırdım çünkü bu halleriyle bize hayatı öğretmeye çalışırlardı. Bunları üçgendeki kenarlara anlatsam mı? Yok yok, anlamazlar.

- Bu üçgen hakkında her şeyi zorla öğrettiler. Halbuki ben daha önceden biliyordum numarası yaptım. Okulda öğrenmiştim dedim, inanmadılar. Şöyle bir gezintiye çıktık ve açılarının toplamının kaç derece olduğunu, alanının nasıl hesaplanacağını anlattılar. Ben bu bilgileri istemediğimi söylediğim halde devam ettiler. Önüme bidolu üçgen sorusu bıraktılar. Çöz çöz bitmiyor. Çözemediklerimi yemeği düşünüyorum ama bu seferde akşam yemeğimden olur muyum diye merak ediyorum. Bütün soruları düşünceli bir halde bitiriyorum. Okuldaki eğitim sisteminden bir farkı var mı buranın, karar veremiyorum.

Siyasi Parti Anketleri / Sonuçları

Salı, Mayıs 29, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Yılın anketini sadece bizim haber servisimiz ele geçirdi. Anketimizi 100 açı ve 100 kenar üzerinde uyguladık. Hiçbirisinin cevaplarını değiştirmeye cesaret edemedik, geometri halkının nabzını tutmaya çalıştık ve tuttuğumuz bu nabzı bırakmadık. Üstelik bir ilke imza atarak neden seçtiklerini sorduk, ilginç cevaplar aldık.



Açıları Sevindirme Partisi ‘ni seçenlerin bazı nedenleri

1) Yıllardır sevinmedik. Bu yeni parti, hükümete tepki oylarını toplayacak gibi gözüküyor. Kendisine başarılar diliyorum, hemen.

2) İçimdeki çocuğun sevincine kulak vereceğim. Bundan başka bir sebep düşünemiyorum.

Kenar Kusar Partisi 'ni seçenlerin bazı nedenleri

1) Açı kenar bağlantıları tekrardan gözden geçirileceği için oy vermeyi düşünüyorum. Ama benim anlamadığım bir şey var. Bu gözden geçirme derken ne kastediliyor? Ama olsun sanki, bütün kenarlar anlayarak mı, oy veriyor.

2) Attığı nutukları dinlerken her seferinde mest oluyorum. Bir kere adamın ses tonu ve mimikleri harika. Ayrıca fotoğraflardaki sanatçı duruşu da hayli etkiledi beni. Bu yüzden siyasi duruşuna önem vermiyorum. Rica ederim şekerim, iyi günler sana da.

Geometri Severler Partisi 'ni seçenlerin bazı nedenleri

1) Vallahi, ben geometriyi sevdiğim için veriyorum. Bunca yıl bu topraklar içinde yaşadık. Sırf bu ismi taşıdığı için vermeyi düşünüyorum, evet.

2) Bizim köyün büyükleri ne derse biz onu seçeriz kurban. Bu sene de diğer senelerde olduğu gibi oyumuz bu partiyedir. Neden dersen ben de bilmiyorum ama, karar böyledir, değişmez.


Görüldüğü gibi partiler amaçlarını daha açıklamadan, daha fol ve yumurta ortaya çıkmadan, halkımız kime oy vereceğini biliyor.



Ya da belki de onlar da biliyordur, partilerin arasında belirgin bir farkın olmadığını..


(abaküs)

Fibonacci Sayıları ile Ölçüm Yapmak

Salı, Mayıs 29, 2007
5 elemanlı yorum kümesi



Mimarlar ve yakın arkadaşları mühendisler filan, "golden mean" denilen binadaki ilkeleri taklit edip durmuşlar. Bunu dört bin yıldan beri yapmışlar, hem de. İşte böylesine işe yarar sayılardır bunlar, güzel okurum benim. Videodaki matematik sever arkadaşta bunu anlatmaya çalışıyor, evet bildin. İnanmayanlar için de ölçme aletleri kullanıyor, bunlarla büyük uğraş veriyor, garibim.

"video blog yazdım, rahatladım" departmanı iyi günler diler.

(abaküs)

Futbol 'daki Transfer Haberleri / Gelişmeleri

Salı, Mayıs 29, 2007
0 elemanlı yorum kümesi



Geometri Süper Ligi 'nde şampiyon olan Üçgenspor takımı öncelikle iç transfere ağırlık vermeye başladı. Yabancı kenarlardan sevilen oyuncusu için tam tamına 2 milyon açı ödeyecek olan Üçgenspor şimdiden züğürdün çenesini yormaya başardı.


Orta saha oyuncusunun menajeri ile yapılan görüşmelerden sonra, yoksul ile zenginin arasındaki uçurumu göstermek için bu rakamda karar kıldıkları anlaşıldı.


Yabancı oyuncu, bu gelir dağılımındaki farkın açılmasına katkıda bulunduğu için, sevindiğini belirtmeyi unutmadı. Devletten de bu konuda yardım bekleyen süper-şahane-harika oyuncu, asgari ücretlerin düşmesi gerektiğini dile getirdi. Sonra, taraftarlarına gelecek sezon için umut filan dağıttı.


1 yıl için anlaşmaya varılan oyuncuyla ilerleyen günlerde sözleşme imzalanması bekleniyor.

(abaküs)

Magazin haberi: Altın erik ödül töreni

Cumartesi, Mayıs 26, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Geleneksel olarak her yıl düzenlenen altın erik yarışmasında en iyi fonksiyon ödülü sahibini buldu.


Gecede matematik sosyetesi biraraya geldi. Kıyafetiyle göz kamaştıran 17 yeni sevgilisi 125 ile basına poz verdi. 125 ile seviyeli bir beraberlikleri olduğunu belirten 17 evliliği henüz düşünmediklerini de ekledi. Bilindiği gibi 17 geçenlerde asal olmayan bir sayıyla asla beraber olmayacağını söylemişti. Bu sürpriz beraberlik hepimizi şaşkına çevirdi.


En iyi fonksiyon ödülünün sahibi olan 'sabit fonksiyon' ise ödülünü alırken hiç değişmeyeceğini de belirtti. Sanki evden aceleyle çıkmış gibi bir havası olan sabit fonksiyon, kendi modasını yarattığını ve diğerlerinden her zaman farklı olması gerektiğini ekledi. Geceye güzelliğiyle damga vuran 'birim fonksiyon' ise sabit fonksiyonu çok sevdiğini söyledi. Ne diyelim, mutlulukları daim olsun.


Gecede fibonacci serisine ait sayıların yanyana durmaktan canlarının sıkıldığını tahmin ettik. Sayıların köşe bucak birbirlerinden kaçmaları bizim gözümüzden kaçmadı. 13 ise her zamanki gibi dipteydi, sondaydı, depresyondaydı. Aldığımız duyumlara göre aşırı alkol alan 13 geçtiğimiz günlerde komaya bile girmiş! Sebebi ise her daim uğursuz nitelendirilmesi tabii ki.


Ayrıca 82 gram fazlalığı olan 95'in sıkı bir diyetle ideal kilosuna kavuşmuş olduğunu öğrendik. 95 diyetin içeriğini ise sır gibi saklasa da abaküs magazin servisi olarak gizli formülü ele geçirdik, meğer 95, 95 gün boyu hiçbir şey yememiş!


Sayı olmak vardı şu dünyada...

(fea)

Kareköklü Sayılar 'ın Günlüğü

Cumartesi, Mayıs 26, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
-Karekök içerisinde yaşamaktan her seferinde sıkılıyoruz. Bu sıkıntı büyüyüp duruyor ve birdenbire parçalanmaya başlıyoruz. İki ayrı sayı birden oluyoruz. İkimizde dışarıda olduğumuza seviniyoruz. Etrafa bakıyoruz, sağımıza solumuza bakıyoruz, yeni bir hayat bizim oluyor. Başka bir değer içinde olduğumuza seviniyoruz.

- İsmimi çok seviyorum ben. Kare Murat gibi kahramanları hatırlatıyor. Sanki aramızda bir şeyler geçmiş gibi hissediyorum. Bir gün Kare Murat ile hesap yapıyorduk. İşte diğer sayılardan ayırıp sadece beni sevmek ister gibi, beni sonucun altına yazdı. Hem de büyük büyük yazdı, kara bir kalemle. Sonra beni ve kağıdı katlayıp gitti. Karefatmaların olduğu bir yer buldu. Bulduğu yerde kaldık. Yeni bir kare isminde daha arkadaş bulmuş oldum. Ama ikinci arkadaşımla iyi anlaşamadık, sanki.

- Benim değerimle aynı değeri taşıyan bir kareköklü sayıya, çarpma işlemlerinde rastlamak istemem. Yenilik taraftarı bir sayıyım da ondan. Hayata faklı bir sayı olarak bakmaya, yeni arkadaşlar edinmeye bakarım ben. Hem sonra ben parçalanmayı severim. Bu yüzden kareköküm alınırken herkeslerden saklanırım. Yalnız başıma parçalanırım.

- 029 okumayı pek seviyoruz. Kendisini sayı zannetseydik eğer aramıza katılmasını isterdik. Karekök içinde bir çay, kahve, ne isterse ikram ederdik. Hey anne bize bak filan, derdik. Onun gibi yazıyoruz, derdik. Ama maalesef sayı değilmiş, soyadı bile varmış. Annemiz buna epey üzülecek diye bu konuyu kapatıyorum, yoksa ondan alıntılar bile yapardık, birlikte şiir bile okurduk.

Çizgi Film: Pembe Panter Hesap Yapmayı Seviyor!

Cuma, Mayıs 25, 2007
1 elemanlı yorum kümesi

Şöyle ki, evcil hayvan yerine taş almayı başardığına göre, hesap yapmanın ne demek olduğunu artık kendisi de biliyor.

Televizyon Rehberi: Ve insan Örneği (O An 'lar)

Cuma, Mayıs 25, 2007
2 elemanlı yorum kümesi

Haydarpaşa’ya benzer bir tren istasyonu… Trenler her zamanki gibi yavaş yavaş evlerine dönmeye bakıyor.. Evde bekleyen karıları veya kocaları veya çocukları var.. Arkasında bıraktıkları tren raylarından başka unuttukları bir şey daha var.. Foto-muhabir tam o anda rayları boşverip üç sayısını ön plana çıkararak, gerçek bir matematik sever olduğunu gösteriyor.. Ve sanki buna üç sayısı seviniyor ve üzerindeki çizgileri silkeleyip, parlak görünmeye bakıyor..



İstanbul.. Üsküdar tarafları.. Bizim evin değil, kömürlüğün kapısı.. İçeriden fare sesleri geliyor ama, biz bu duruma kedidir deyip geçiştiriyoruz.. Kapının üzerinde belli ki, kendisine yer aramış bir sayı.. Bunun için bir hayli mücadele vermiş olduğunu, üzerindeki yapışkanlardan anlayabiliriz… Tam da o anda üzerine tutunmaya çalışan rasyonel sayılara umutla bakıyor.. Onlara kararlı olmanın ne demek olduğunu anlatmaya çalışıyor..


Yine İstanbul.. Bizim evin bahçesinin duvarı.. Giderken sağda, dönerken solda.. Çocuklar bu duvarın üzerine çıkıp, sıkıştıkları zaman burayı sularlar.. Bu duruma belli ki en çok yosunlar seviniyor.. Tahmin edebileceğiniz gibi hiçte hoşlanmayan birisi daha var: 16.. Sayı artık eskisi kadar parlak olmadığı için hayli üzgün.. Ama sanki arkasındaki taşlar onu teselli ediyor.. Taşlar dayanamayıp, her sayı sever gibi onu desteklemek istiyor.. Hem de pas içindeki görüntüsünü silip, kendi renklerini ona vermeye çalışıyor.. Sanki 16 bunu hissetmişte, fotoğraf çekilirken onlardan aldığı güçle parlamaya karar veriyor..

Ya da bize öyle geliyor, bilemeyiz..

(abaküs)

Bunalıma giren denklemlere öneriler

Perşembe, Mayıs 24, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Artık canınız hiçbir şey yapmak istemiyor mu? En basit işlemlerde bile çözüm için bir girişimde bulunmayıp oturup ağlıyor musunuz? İşte bu durumdan kurtulmanız için bazı öneriler:

-Öncelikle bilinmeyenlerinizi olduğu gibi kabul edin. x, y hatta z de sizin birer parçanız. Onların yerine sayı olsa her şey çok mu farklı olacaktı sanki! Elbette hayır. Öyleyse onları birer parçanız kabul etmek içinizi biraz olsun rahatlatacaktır.

-Eşitliğin karşı tarafına gitmeye direnen bilinen ya da bilinmeyenlerle tartışmayın, ispiyonculuk bu durumlarda sinirlerinizin daha az yıpranmasını sağlayacaktır. Onları Matematik Bakanlığı'na havale edin, en kısa zamanda, mesela önümüzdeki yüzyıl içinde, Anamatematik Mahkemesi de meseleye karışıp bu soruna bir çözüm bulacaktır.

-Çarpım tablosu ya da sayı doğrusuyla fazla sohbet etmeyin, onun yerine işi daha zor olan integral, seriler ya da dizilerle konuşun. Beterin beteri olduğunu görün ve halinize şükredin.

-Melankolik müziklerden uzak durun, şek it ap şekerim falan dinleyin.

-Olabildiğince diğer denklemlerle birlikte vakit geçirmeye çalışın, yalnız kalmamaya bakın. Arada sırada "eşittir"e sarılın.

Unutmayın ki her şeye rağmen matematik güzeldir ve bu yaşadığınız durum geçicidir, hatta havalardandır havalardan. Mutluluk ve umut dolu matemetikli işlemler dileriz.

(fea)

Kişisel Blog: Bir sayının macera dolu günlüğü

Çarşamba, Mayıs 23, 2007
1 elemanlı yorum kümesi
Bu yazımızda, yeni bir etiket açmanın sevincini yaşıyoruz, gözlerimiz kırmızı kurdeleyi arıyor, hemen buluyoruz. Günlüğünü bizimle paylaşmayı kabul eden sayımızı çok seviyoruz, diğer sayılardan ayırıp sadece onu sayıyoruz.









* Bloglarında kendi resimlerini kullananlara ve özellikle resimdekileri anlatanlara ve çizgi roman haline getirenlere bayılıyorum. Bu akıma ben de dahil olmak istedim. Hemen başlıyorum: Şimdi yanımdaki arkadaşımı tanıyorsunuz, benim ikizim, bildiniz. Kendisiyle aynı işi yapmaya karar verdik. Yattığımız yerden para kazanıyoruz. Sıcak bir gün. Yoldan geçen insanlar, bu havada üzerimize yumurta kırılırsa pişip pişmeyeceğini tartışıyorlar, başka konuşacak mesele kalmamış gibi. Sonunda karar veriyorlar ama yanlarında yumurta yok, salakların. Hem buna asfaltımız izin vermez. Bizi bile zor kabullendi. Diğer sarı çizgileri de öyle. Tepemizde güneş bizi omlet kıvamına getirmeye çalışırken, fotoğrafı çeken arkadaş üzerimize su serpiyor, rahatlıyoruz ve bildiğimiz duaları okuyoruz. Ben bir fatiha okuyorum, kardeşim üç ihlas okuyor. Fotoğrafçı buna bozuluyor ve işi bitince bırakıp gidiyor. Üzerimizden durmadan arabalar geçmeye başlıyor. Durmuyorlar. Olsun, gün başka güzel.




* İçinde sayılar olan bütün şarkıları biliyorum. Şarkıyı söylerken bahsedilen arkadaşı hatırlıyorum. Onu alıyorum, aklımda tutuyorum, aklımdan bir sayı tutmuş gibi.





-Sen bir sayıdan başka nesin, diyorum.


-Ezgiyim tabi ki, diyor.





Yeni bir arkadaş edinmiş gibi yapıyorum, tanıştığımıza sevindim, diyorum. Benim ağızlara takılmış, popüler olmuş birçok arkadaşım var, evet.


* Ellerimiz olsaydı eğer, sadece başımı kaşımak, burnumu karıştırmak, başkasının kulağını çekmek gibi basit işler için kullanmazdım. Konuşmayı bırakırdım, içimden geçenleri dokunarak anlatırdım sana. Hem sonra ikimizin şarkısını ritm tutarak söylerdim, parmağımı şaklatıp, ondan güzel bir orkestra yaratırdım. Havaya ikimizin kalabileceği küçük bulutlar çizerdim. İşaret parmağımı sevdiklerimi göstermek, serçe parmağımı serçeleri göstermek için değerlendirirdim. Sevinirdik.


* Toplama değil de, çıkarma yapmak beni çok yoruyor. Eksilip duruyorsun. Bütün değerlerini bir anda kaybetme tehlikesi de var, bu da başka bir eksi durum. Bundan ötürü hep sıfırın hareketlerine ve tavırlarına dikkat etmeye başladım. Acaba ben sıfır olsam nasıl davranırdım, içimdeki sevinç biter mi, eskisi kadar sevilir miyim gibi benzeri sorulara yanıt bulmaya çalışıyorum. Kendi kendimi telaşlandırmayı başardığımı size söyleyebilirim. Bilinçaltımız aptal bizim, her dediğimizi yapıyor. Biraz da bu yüzden çıkarma işleminde bulunmaktan daha fazla yoruluyorum, kendimi yormasını biliyorum.

(abaküs)

Dilekçe Örneği

Çarşamba, Mayıs 23, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
MATEMATİK ÜNİVERSİTESİ CEBİR FAKÜLTESİ DEKANLIĞI’NA



Fakültenizin dört işlem bölümü 007 numaralı öğrencisiyim. Kümeler AŞ’e verilmek üzere öğrenci belgesinin hazırlanıp tarafıma verilmesini, verilmezse çok fena olacağını, bursumun yanacağını, hem sonra beş parasız kalacağımı, ailemin beni evlatlıktan red edeceğimi saygılarımla arz ederim.

Adres: Toplama M. 6. cadde No:23 Adı ve Soyadı: Pisagor Üslü

Depresif (Çökkün) Kişilik Bozukluğu

Çarşamba, Mayıs 23, 2007
4 elemanlı yorum kümesi

Bu kişilik bozukluğu görülen sayılar zıp zıplamayı unutmuş, şarkı söylemeyi bırakmış, kuşları taklit etmeyi boş vermişlerdir. Kendileri matematik gibi büyük bir eğlenceyi, boş bir uğraşı olarak görebilirler. Dört işlemlerde isteksizlik, sayı doğrusunda bulunmaktan sıkılma ve özellikle kişisel blog yazmaya rastlanabilir. Benzer durumlar geometri sakinleri için de geçerlidir. Biz, kliniğimize başvuran iki tane hastamızı kulağımızı açarak dinledik, bunları çok gerekliymiş gibi kaydettik.


X sayısı: "Denklem içerisinde çalışmaktan bıktım usandım. Eşitliğin hep bir tarafında durmak zorundasın. Bu yüzden sürekli yer değiştiriyorsun. Aman ne eğlence! Hem sonra sürekli dört işlem içerisindesin. Yanındaki sayılar eğlenirken, ben kös kös onları izliyorum. Bir türlü onlara da ısınamadım zaten. Tabi, haklısın onlar benden daha önemlidir kesin. Matematiğin bütün alanlarında onlar var çünkü. Ya ben? Öylesine bir terimden başka neyim? "

Kare: "Bütün açılarımın ve kenarlarımın aynı olmasını hiç sevmiyorum. Beni basit bir halde gösteriyor. Belli kalıplar içinde olmama neden oluyor. Kendi tarzım böylesine bayağı olmamalı. Dikdörtgen gibi ya da diğerleri gibi olabilirdim. Hem geometri içerisinde çalışmaktan da bıktım usandım. "

(abaküs)

Konuk Yazar Eysean Sunar: Noktalı Çatışma Haberi

Pazartesi, Mayıs 21, 2007
5 elemanlı yorum kümesi

Bir SON DAKİKA GELİŞMESi

İstanbul Evrensel Küme mevkii’nde noktalı çatışma!!

İstanbul Evrensel Küme mevkii Reel Sayı sokağında dikdörtgenler ve daireler arasında başlayan sayılı tartışma yerini noktalı çatışmaya bıraktı.

Olayda noktaların isabet ettiği 4' ü ağır 2' si normal olmak üzere 7 kişi yaralanırken bu yaralılardan 3 ünün dikdörtgen diğer 3 ünün de daire olduğu belirtildi.

Logaritma Hastanesi' ne kaldırılan yaralıların durumu iyiye gitmekte.

Çıkan arbededen panikleyen Matematik halkı, tartışmayı dikdörtgenlerin başlatarak dairelere "Sizin gibi topları mahallemizde istemiyoruz. Defolun gidin buradan" diyerek bağırdıkları ve tartışmanın bu şekilde alevlendiğini söylediler.

Olay yerine gelen Evrensel Küme Emniyet Müdürü "Türev Kolay Çözülen" asayişini sağlandığını ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Ben muhabiriniz eysean, Evrensel Küme mahallesinden bildirdim.

Esen kalın. eysean haber, mutlu haberler diler (bkz: fenerbahçenin şampiyon olması)..

güle güle-yine bekleriz..

Ülkemizi Ziyaret Eden Japon Rakamlar / Sayılar

Cumartesi, Mayıs 19, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Bu seferki hip-hop çalışmasının konusu, japon rakamları. Evet, bildiniz. Böylelikle bu sayılar akılda kalabilir, ağzımıza takılıp sabahları uyandıktan sonra mırıldanabilir, bildiğimiz rakamları boşverebilme imkanı sunabilir.

Bunların dışında, bakkal amcamızdan ekmek isterken, biletçiden-bilet matematikçiden-matematik alırken, durduğumuz yerde durmayıp seksek çizerken, gökyüzümüzdeki uçurtmaları ve varsa balonları ve yoksa uçakları sayarken, denizde gördüğümüz deniz analarını sayarken, uykumuz gelmediği zamanlarda gelen koyunları kullanırken, annemizin yaptığı dolmaları ağzımıza tıkıştırırken, telefon numaramızı isteyen birine numara yaparken, parmaklarını saymaya çalışan bir çocuğa yardım ederken, çözdüğümüz pek mühim problemin cevabını söylerken, fenerbahçe'nin kaçıncı şampiyonluğu bu sorusuna cevap verirken, "şek it ap şekerim" in kaçıncı olduğunu belirtirken, saatimizi soran birisine tastamam iyilik yapmışken, simitlerimizi kapıp kaçan kapkaççı martıların kaç tane olduğunu düşünürken, aklımızdan bir sayı tutup ne zaman bırakacağımızı bilemezken, işimize yarayabilir, diyecektim.

Japonya 'yı matematik kadar seviyorum, evet.

(abaküs)

Haber: Sayı Doğrusu Karıştı

Cuma, Mayıs 18, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Geçen gece canı sıkılan sayı doğrusunda beklemekle görevli sayılar tartıştı. Çıkan tartışma kavgaya da dönüştü ve bir çok sayı hastaneye kaldırıldı. Halen tedavi görmekte olan sayılardan bazılarının durumunun kritik olduğu belirtildi, ayrıca doktor sayılar ellerinden geleni yapacaklarını eklemeyi de unutmadılar.

Aldığımız duyumlara göre olay şöyle gelişti:

2: Bilinen en küçük ve tek çift asal sayı olarak en önemli sayı benim değil mi arkadaşlar?

10: Futbolculara bakın, hep en iyi oynayanlar on numara oluyor, benim önemli oluşumun işte böyle somut bir göstergesi var ama...

7: Bir haftaya bakın kaç gün? Yedi...

12: E ona bakarsan bir yıl da 12 ay.

365: Bir dakika bir yıl 365 gün iken size laf düşmez bile.

13: (365'e doğru eğilip) Ses gelmiyor, ses gelmiyor...

1: Sen sus bakalım, uğursuz! Yanında sağlam sayı kalmadı be!

14: Yok 1 efendi, halen burdayız da, hergün bir tehlike atlatıyoruz.

15: Ben çoktan tayinimi istedim başka sayının yanında durmak için...

16: (15'e bakıp Türk filmlerindeki köylü kızla alay eden sosyetik kız edasıyla) Hahayt güleyim bari, bir kere hepimizin solumuzdaki sayıdan büyük sağımızdaki sayıdan küçük olmamız lazım, nereye gidebilirsin, hıh...

Çıkan kavga sonucu zarar gören sayı doğrusunda onarım çalışmaları halen devam ediyor. Sayı doğrusuna çıkacak sayıların alternatif güzergahları öğrendikten sonra çıkmalarını tavsiye ediyoruz. Aylak Abaküs Haber Ajansı sundu. Tartışmasız ve sağlam sayı doğrulu günler.

(fea)

Televizyon Programı (3) Arena Haber Örneği

Perşembe, Mayıs 17, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
M.arena programı şimdi ise, Matematik TV için çalışmalar yaptı. Yine gizli kameralar hazırladı, yine dolandırıcıların, sahtekarların kabusu oldu. Matematik halkının sevgisini ve güvenini kazanmasını bildi.

- Çarpım Tablosunda Çalışan Sahte Doktor

Çarpım tablosunda bundan birkaç gün önce çalışmaya başlayan doktor, sahte çıktı! Bir ihbarı değerlendiren ekibimiz, doktorun dört işlemi biraz olsun bilse de çarpma işlemi hakkında cahil olduğunu kanıtladı. Üstelik bu konuda uzman olduğunu söyleyen doktorun orada ne işi var? Sahip olduğu diplomayı evde kendisi yaptığı öğrenilen doktor, polise teslim edildi. Çarpım tablosundaki güvenlik önlemleri artırıldı. Umarız, sayılarımız daha rahat ortamda çalışırlar.

- Merdiven Altlarında Kenar Üreten Sahtekarlar

Sağlıksız koşullarda noktaları bir araya getirmeye çalışan birkaç kendini bilmez; üçgenler ve dörtgenlerin sağlığı ile oynuyor. Bu koşullar altında birleşen noktalar geometrik şekilleri kesinlikle hasta ediyor. Bu skandalı ortaya çıkarmasını bilen ekibimiz, hem matematik tarım bakanlığına seslendi hem de bu sahtekarlarla anlaşmaya çalıştı. Haftaya bir daha geleceğimizi, o zamana kadar kendilerini düzeltmeleri gerektiğini, yoksa kameralar karşısında rezil olacaklarını söyledik. Bakalım, neler olacak?

- İki Sayının Parçalanmasıyla Sonuçlanan Karakök Hesaplaşması

Bundan bir ya da bilemedin bir saat önce, karakök içinde yaşanan çatışma/çarpışma sonucu bir sayının vefatıyla sonuçlanan bir hesaplaşmaya tanık olundu. İşin içinde Karabela Sayı olarak tanınan 9 sayısı ile Kabadayı Sayı olarak bilinen 4 sayısının olduğunu sadece biz biliyoruz. Olay sonucunda ise kalan sayı 6 ile görüşen ekibimiz, “bu işin ardında kimler var” sorusuna yanıt arıyor.

(abaküs)

Açılar ve açı çeşitleri üzerine söyleşi

Salı, Mayıs 15, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Bu hafta, geometri kitaplarının ilk konusu olarak yer kaplayan, iki ışın arasında kalan ACB açısı ile röportaj yaptık. Kendisi, diğer konuklarımız gibi hayli sevimli çıktı. Geometri dünyası hakkında biraz da olsa ipuçları verdi. Ya da bunu bizim zorumuzla yaptı, kendisi de biliyor, sorun söyler.




Bu işe nasıl girdiniz?

Aslında hiç aklımda yoktu. Geometriyi seviyordum elbette ama işin içine girmeye hiç cesaret edemiyordum, işte sadece uzaktan seyrediyordum. İki ışının birleşmesi, güneşin batışını izlemek gibiydi, benim için. Derken onlar beni fark ettiler ve teklif getirdiler, ki ben de zaten buna can atıyordum ve hemen sevinçten atladım zıpladım, sonra biraz dinledim ve oracıkta kabul ettim. Şimdi bu iki ışın arasında güzel bir hayatım var.




Sizi ölçmek isteyenlere neler söyleyeceksiniz?

İki ışın arasındaki açıklığa dikkat etmeliler. Bu açıklığın sayısal bir karşılığı vardır tabi. İşte bunu nicel bir şekilde dile getirebilmek içinde bir sayı bulmalıyız. Buna kitaplar, açının ölçüsü derler, biz de bozmayalım, öyle diyelim.

Sizi hep iki ışın arasına çizilmiş bir yay olarak hayal ederim. Yoksa yanlış mı biliyorum?

Evet, bu büyük bir yanılgı. Ben yay filan değilim, gördüğünüz gibi ona da benzer bir halim yok. Ama şu var, bu yayın olmasının sebebi: yazılan açı ölçüsünün hangimize ait olduğunu belirtmesidir. Yoksa, hiçbirimiz yay olarak gösterilmek istemeyiz ama yaya bakarak tanınırız.

Peki, iki açı arasındaki yerinizi nasıl buluyorsunuz?

Çok sıkıcı. Sizin popüler ve pahalı oyuncaklarınız yok. Cep telefonu yok, bilgisayar yok, hadi bunları geçtim televizyon bile yok. Açı olmadan önce bunların kullanılmayacağına dair anlaşma imzalanır ve bu böyledir. Şaka tabi, siz de hemen inanıyorsunuz. Ben yaşantımı hiç sıkıcı bulmuyorum. Görevimin başında olmak, egolarımdan önce gelir. Bu yüzden her açıdan mutlu sayarım kendimi.

Komşu açılarınızı nasıl seçersiniz?

Aslında bu bana bağlı bir şey değildir. Bu işlemlerle daha çok ışınlarımız ilgilenir. Eğer ışınlar kendi aralarında ortaklık imzalamaya kabul ederlerse, biz de kabul etmiş sayılırız. Bu böyledir. Ama ben de kendi komşumu kendim seçmeliyim diye düşünüyorum ama maalesef bu özgürlüğümüz elimizden alınmıştır.

Şu anda dar açısınız. Peki 90 derece olmak için çaba harcardınız mı hiç?

Evet evet. Biz açılar camiasında dik açı olmak hayli önemlidir. Çünkü birçok geometrik şekilden teklifler yağar size. Şu anda dik üçgende çalışan birçok arkadaşım var benim de. Ama hiçbirisiyle şimdiye kadar görüşme fırsatı bulamadım. Yani, beni unuttular, evet. onlara kırıldım, buradan onlara sesleniyorum: açı olmuşsunuz ama adam olamamışsınız.

Peki bütünler açınızı mı yoksa, tümler açınızı mı seversiz?

Çocuklara sorulmuş gibi oldu ama neyse. Ben daha çok bütünler açımı merak ederim. 180 dereceden kendi ölçümü çıkarmak daha zor olduğu için. Bu yüzden tümler açım beni heyecanlandırmaz ve sevmem pek.

(abaküs)

Haber: Matematiğin Seçimi

Salı, Mayıs 08, 2007
3 elemanlı yorum kümesi
Ankara-Matematik dünyası seçime gidiyor. İşte bazı liderler ve vaatleri:

Geometri (seçim şarkısı: hadi yine iyisin): Artık üçgenin iç açıları toplamı 100 derece olacak. Öncelikle pi sayısı tüm problemlerde 3 olarak alınacak, buna alışıldıktan sonra da da sağ yanındaki tüm sayılar sıfırlanacak ve pi 3 yapılacak. Tüm geometrik şekillerin alan ve hacim hesapları için birer formül bulunacak, hesaplarda sadece o formüller kullanılacak. Analitik Geometri sadece koordinat sisteminden ibaret olacak.

Cebir (seçim şarkısı: nane nane): 2+2'nin 4 olduğu ispatlanacak, 5'te olabilir diyenler dumura uğratılacak. Çözümsüz problem kalmayacak. Problemlerde çalışan problem işçilerinin(Ali, Ayşe, Murat, Fatma...) maaşlarına %300 zam yapılacak. 1/0 artık tanımlanacak.

Soyut Matematik (seçim şarkısı: ay lav yu ay lav yu, du yu lav mi yes ay du): Artık tüm kavramlar soyut olacak. Klasik mantıkta bulunan 1 ve 0'ın varlığı töleranslı hale gelecek ve bulanık kümelerde bulunan üyelere [0,1] aralığından istediğiniz değer verilecek, bulanık mantığa sonuna kadar evet.

Bu vaatlere yapılan eleştirilere bakarsak, en sert eleştiriler üçgen ve pi'den geldi:

Üçgen: Benim herhangi bir köşedeki noktamdan karşısındaki kenara bir paralel çizerseniz iç açılar toplamımın 100 olmasının imkansızlığını çok kolay görürsünüz. Geometri bu açıklamayı nasıl bir kafayla (sarhoş taklidi!) yaptı bilmiyorum, çok yanlış çok...

Pi: Ne yani, o kadar sayıyı boşuna mı bünyemde barındırıyorum, ben sorunlu muyum yahu! Bu talihsiz açıklama geometriye yakışmadı doğrusu.

Bir diğer eleştiri de Analitik Geometri'den geldi, röportaj boyunca gülmesi bizi şaşırttı doğrusu:

Analitik Geometri: Valla bu açıklamaları duyunca ben de bağımsız mı aday olsam diye düşündüm! Sadece komik, ciddiye alıp yorum yapmak bile gereksiz aslında...

Bu açıklamalara zam ihtimalini duyan problem işçileri sevinse de onlar da vaatlerin içinin boş olmasından endişe duyuyorlar. Bulanık mantık ise, yapılan açıklamaları olumlu bulduğunu belirtti.

İlerleyen günler neleri gösterecek hep beraber göreceğiz. Aylak Abaküs Haber Ajansı (AAHA) sizler için sundu.

(fea)

Televizyon Programı (2) : Popstar Alaturka Örneği

Pazar, Mayıs 06, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Sunuculuğunu ve hatta temizlik-yemek-ulaşım işlerini kimselere bırakmadan Abaküs’ ün yaptığı program bu akşam ekranlarda değil, bilemediniz, burada.

Üçgen popstar yarışmasında ilk üçe kalan adaylar bir hayli heyecan içindeler. Geçen hafta, yine birinciliği kimselere kaptırmayan Dik Üçgen bu hafta neler yapacak? Jüri üyelerinden sadece alkış değil, bidolu puan almayı başarabilecek mi? Dar açılı üçgen, hangi marifetlerini sergileyecek, Geniş açılı üçgen ile aralarındaki anlaşmazlık düzelecek mi? Hem sonra, jüri üyeleri puan verirken aklını mı kullanacak, yoksa kalbinin sesini mi dinleyecek? Bütün bu sorulara yanıt aramak için, yarışmacılarımızı orada burada yakaladık ve haliyle sorduk.

1) Dar açılı üçgen: Açılarımın 90 dereceyi geçmemesi için şimdiye kadar çok çaba harcadım. Birbirlerine yakın sayılar olmasına dikkat ettim. Yani ben elimden geleni yaptım, aklıma başka bir şey gelmiyor bu yüzden bu klişeyi tekrarlayım: yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim. Bu hafta “El üçgenlerin açıları dar, bana bakma benim kenarım var” adlı şarkıyı seslendireceğim.

2) Geniş açılı üçgen: Ben de, açı seçimlerimde, açıların 90 dereceden fazla olmasına dikkat ettim. Ancak bu şekilde etrafta gezinebilir, geometri camiasına hizmet verebilirdim. Diğer açılarım haliyle küçüktür. Ama olsun, bu halimden memnunum ve bu yarışmayı kazanacağıma inanıyorum. Zeki Müren ‘den şu üçlüyü seslendireceğim:

“aldığım her kenarın birisi senin-üçgen sarhoşuyum dolaşır köşelerim-attığım her açımın birisi senin”

3) Dik açılı üçgen: Bir tane açım kesinlikle 90 derece olmalıdır bunu yarışmada da gördünüz. Diğer rakiplerimden en önemli farkım ise kenarlarımdır. Bunu pisagor bağıntısından hatırlayanlar olacaktır. Bu halimle bile birinci olabilirim. Sertab Erener’in ‘başını eğme dik tut’ sözü geçen şarkısını söyleyeceğim.


Dar açılı üçgen’i destekliyorsanız, “dar” yazın, boşluk bırakın, “bütün kontörler sana feda olsun” yazın blog kümesine gönderin. Hem oy verin, hem de kendiniz avutma şansını yakalayın.

Geniş açılı üçgeni destekliyorsanız, kollarınızı geniş bir şekilde açın, yok böyle mesaj çekemezsiniz, boş verin, “geniş” yazın, boşluk bırakın, “beni hatırladın mı, ben en iyi üçgen arkadaşınım” yazın, blog kümesine gönderin. Hem oy verin, hem de yarışmayı kazanırsa, ondan pay kapma şansı kazanın.

Dik açılı üçgeni destekliyorsanız, “dik” yazın, blog kümesine gönderin, gerisini bize bırakın. Kendinizi fazla yormayın.

(abaküs)

Dairev5'in Seyir Defteri

Cuma, Mayıs 04, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Gemide bir anons yükseldi:

"Kaptanınız Yamuk konuşuyor. Yolculuğumuzun seyri hakkında tüm mürettebatı bilgilendiriyorum. Şu anda Samanyolu Galaksi'sine gelmiş bulunuyoruz. Buradan Dünya'ya geçmemiz ve görevimizin bir diğer ayağını tamamlamamız gerekiyor. Dünya'ya Uzay Geometrisi Aksiyomları'nı bırakıp, bir başka gezegene geçeceğiz. Koordinat sistemiyle görüştüm, bize Dünya'nın koordinatlarını verdiler. Üçgen'e de emir verdim, koordinatları bilgisayara yükleyecek ve yolculuğumuzu devam ettireceğiz. Hepinize kolay gelsin; geometrik şekillerim, canlarım. Kaptanınız Yamuk konuştu."

Dairev5'in kaptanı açıklamalarını yaptıktan sonra gemide hummalı bir çalışma başladı. Üçgen koordinatları alır almaz geminin yönünü tayin etti. Bunları yaparken uzay boşluğuna takıldı gözleri ve asık bir suratla:
-Puff, uzay bazen ne kadar da sıkıcı...
Dedi.

Dairev5 Dünya'ya ulaştığında tek tek tüm uzay geometrisi aksiyomlarını Yerküre'ye atmaya başladılar. Günlerdir bu aksiyomların hayaliyle yaşayan matematikçiler sevinç içinde tüm aksiyomları topladılar ve onlara sevinç gözyaşları içinde sarılıp, kırk gün kırk gece şarkılar söylediler, dans ettiler, eğlendiler...

Görevinin bir kısmını daha halletmenin verdiği rahatlıkla Dairev5 çoktan bir başka gezegene doğru yola çıkmıştı. Uzay'ın boyutları ve içindeki gök cisimlerinin sayısı düşünüldüğünde işleri hiçte kolay değildi, neyseki bazı terkedilmiş gök cisimleri biraz olsun dinlenmelerine olanak tanıyordu. En büyük tehlike ise karadeliklerdi...

Andromeda Galaksisi'ndeki Geometri Gezegen'in de ise çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor, geometri gönüllüleri zeki yaşam formlarına yollanmak üzere yeni yeni aksiyomlar ve geometrik şekiller hazırlıyorlardı.

(fea)

Televizyon Programı (1): Matematik Mucit Yarışması

Perşembe, Mayıs 03, 2007
3 elemanlı yorum kümesi
Matematik Mucit yarışması başlayalı epey olmuştu. Sizlerden bunu sakladık, özür dileyelim hemen. Şimdi de izlemeyenler için, Matematik TV ‘de yayınlanan bu yarışmanın bazı önemli gelişmelerini anlatalım. Finale katılmaya hak kazananlar şöyle:

1) Noktaları birleştirip onları kenar yapan düzenek

1 numaralı kutuda noktalar vardır. Bunlar bir aradadır ama uslu uslu durmaktadır, canları kenar olmak istemez. Sonra hareketli olan kasnağa gelirler ve birden ruh halleri değişir. Hemen yanındakilerle birleşmeye kenar olmaya başlarlar. Kenarlar 2 numaralı bölmede toplanır.

2) Tek sayıları asal sayılardan ayırabilen süper kutu

Tek sayılar, üstteki kutuda bir aradadır. Tabi bütün tek sayıları almak mümkün olmadığı için birazı alınır. İşte hepsi orada durmaktadır ve aşağıya düşmek için sabırsız bir haldedir. Kutu çalışmaya başlar. Her biri sırayı bozmadan ilerler. İlerleme sırasında çokça bölme yaşarlar. Sadece kendisine ve 1 sayısına bölünen sayılar ayıklanır. Aşağıdaki küçük bölümde toplanır.

3) Eşit kenarlı üçgeni ikizkenar üçgene dönüştürebilen alet


Eşit kenarlı üçgenler 1 numaralı bölmede omuz omuza durmaktadır. Sayısı gittikçe artmaktadır. Bu yüzden bölmedeki üçgenler taşmaya başlar. Haliyle şekildeki zımparalı yolu izler. Bu yolda üçgenlerin taban uzunluğu, zımparanın çalışmasıyla giderek azalmaya başlar. 2. bölmede ikizkenar üçgenler elde edilir.

Yarışmaya katılan ama seçilemeyenler ise şöyle:

- Üçgen açılarını otomatik toplayan hesap makinesi (Gerek yokmuş!)
- Rasyonel sayıları ondalık sayılara çevirebilen abaküs (Çalışmadı.)
- Fonksiyon hesaplarını rahatlıkla yapabilen robot (Japonlar yapmış.)

Sizin de matematikli icadınız varsa, yorum kümesine yazabilirsiniz. Korkmayın, icadınızı kimse çalmaz :)

Büyük Derbi: Tek Sayılar-Çift Sayılar (2.Devre)

Çarşamba, Mayıs 02, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Büyük derbinin ikinci yarısında tekrar sizlerle beraberiz. Hatırlatalım ilk yarıda tek sayılar 19'un golüyle 1-0 öne geçmiş, çok geçmeden Çift sayılar da 20'nin golüyle beraberliği yakalamıştı. Evet sayın Pi, sizce ikinci yarıda bizleri neler bekliyor?

-Ligin durumu malum, ev sahibi ekibin şampiyonluk için bu üç puana çok ihtiyacı var, fakat çift sayılar da kolay kolay mücadeleden vazgeçecek gibi gözükmüyor. Hep beraber izleyip göreceğiz.

Evet, 0'ın düdüğüyle heyecan dolu derbinin ikinci yarısı başlıyor. Çift sayılar başladı. 8'den 10'a kısa bir pas, 10 topun gelişine bir vuruş denemesi yapıyor, fakat tecrübeli kaleci 1 için kolay bir top. 1 kaleci vuruşunu kullandı. 5'ten 7'ye, 7'den 13'e uzun bir pas araya giren 12 oldu. 12 topu boş alana taşıyor, çift sayılar sol kanadın ortalarından bir atak denemesinde, 12 boşta kalan 20'yi gördü, çift sayılar tehlikeli geliyor. 20 kale önündeki 22'ye doğru yükseltti topu, 22 dengesini mi kaybetti diye bakıyoruz, hayır, penaltı, 17 22'ye müdahale edince hakem penaltı noktasını gösterdi! Hakem pozisyona çok yakındı, tek sayılar itiraz ediyorlar, fakat hakemin kararı değişmeyecek. Takım kaptanı 19 hakeme yoğun itirazlarını sürdürüyor, 19'un sarı kartı var ve hakemden 19'a ikinci sarı kart! Tek sayılar 10 kişi kalıyorlar sahada. Maçın seyrini etkileyecek kritik anlar, ne dersiniz sayın Pi?

-Doğrusu 0'a yakışmayacak çok amatörce iki karar, yazık.

Tek sayıların teknik direktör'ü e sayısı, sahaya indi neredeyse, hakeme bir şeyler söylüyor. Yan hakem e'yi sakinleştirmek için oraya koştu. Bu arada bakıyoruz, çift sayılardan 20 kullanacak sanırım penaltıyı, hayır, 22 geldi. Çok gergin anlar, tribünlerden uğultular yükseliyor. Hakem düdüğünü çaldı, 22'den sert bir vuruş! Top dışarda! Evet sayın dinleyiciler, çift sayılar penaltı atışından faydalanamıyor, 22'yi teselli etmeye geldi arkadaşları, 22 çok üzgün.

Maç orta alandan tekrar başladı, tribünlerden yine tezahüratlar yükseliyor. Tek sayılar hızlı başladı. 5 sağ kanatta boşta kalan 13'ü gördü, 13'ten 15'e kısa bir pas, 15'in karşısında 16 var, 15 16'dan sıyrıldı, çift sayıların ceza sahasına doğru yükseldi top 8, topu dışarı gönderiyor, korner. Vuruşu kullanmak üzere 13 geldi, 13 bir hayli koştu bu akşam. 13'ten güzel bir orta, 17'den kafa vuruşu ve goooool! Atamayana atarlar kuralı derbide tekrar gösterdi kendini. Penaltıyı kaçıran çift sayılar 2-1 yenik durumda. 17 7'sini eğip 9 yaptı! 17 bu golü kırmızı kart gören 19'a armağan ediyor sanırım.

Çift sayılar başlattı tekrar oyunu. 10'dan 12'ye, 12 gelişine vurdu. Top orta alanda, 16 karşına 17'yi aldı, 16 17'den sıyrılırken 17'den topa değil, 16'ya müdahale. Hakem serbest vuruşu işaret etti. Tek sayılar dört kişilik bir baraj kurdular. Serbest vuruşu kullanmak üzere 10 geldi. Tribünlerden uğultu yükseliyor, 10 vuruşunu yaptı, top baraja çarptı. 10 topu tekrar kazanma çabasında, başarıyor da, tek sayıların ceza alanına bir orta, 22'den kafa vuruşu ve top dışarda.

1 kaleci vuruşunu kullandı, 7'den ileriye doğru bir vuruş, çift sayılar pres yapıyor, pres sonuç verdi, topu kapan 16 oldu. 18 gerilerden koştu, yardıma geldi. Karşısında 9 var, 9'u geçen 18'den şu denemesi, top dışarda.

Evet sayın dinleyiciler, 90 dakika tamamlandı, yan hakem 4 dakika uzatma işaret ediyor. Uzatmaların ilk dakikasının içindeyiz. 13 topu göğsüyle yumuşattı, etrafına baktı, atağın yönü sağ kanat. 15'in karşısında 8 var, 8 topu kaptı. Hiç bekletmeden tek sayıların ceza alanına yolladı topu. Orada topu karşılayan 20 oluyor, 20'den bir şut, top az farkla dışarda.

Sanırım bu maçın son atağı, çift sayıların da son şansıydı. Hakem kronometresini kontrol ediyor ve büyük derbiyi bitiriyor. Taraftarlar sevinç içerisindeler, adeta bir şölen havası var Doğal Sayılar Stadyumu'nda. Tek sayılar zoru başarıyor, 10 kişi kalmalarına rağmen çift sayıları yenmeyi başarıyorlar. Neler söyleceksiniz sayın Pi?
-Evet, istediğiniz oldu sanırım, tek sayılar kazandı.
Neler diyorsunuz böyle efendim?

-Espri yapıyorum, he he he. Neyse, sanırım maçın kader anı çift sayıların penaltı vuruşunu kaçırdığı an oldu. Moralleri bozuldu ki böyle stresli maçlarda psikoloji çok önemlidir. Tek sayılar emin adımlarla şampiyonluğa doğru ilerliyorlar. Ne diyelim hayırlı olsun.

Yani sayın Pi, yollarına devam edecekler ha?
-Matematiksel açıdan tamamen öyle olacak gibi gözüküyor.

Evet büyük derbiyi tek sayılar 2-1 kazanıyorlar ve burada bize ayrılan sürenin sonuna geliyoruz. Ben spikeriniz fea, yine bir maçta, yine böyle heyecan dolu bir maçta tekrar beraber olma dileğiyle iyi akşamlar diliyorum sayın dinleyiciler, taraftar kalın, futbolla kalın.

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz