google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w Mart 2008 | aylak abaküs*



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon

Nevruz: Geometrik Uçurtmaların Bayramı

Cuma, Mart 28, 2008
1 elemanlı yorum kümesi
Komik Haberler Merkezi - Nevruz ile birlikte baharı karşılamak için “Yenilikçi Geometrik Şekiller Derneği” üyeleri geçtiğimiz günlerde bir araya geldi. Hazır bir araya gelmişken ufak bir miting düzenleme kararı alındı. Tam da bu sırada uçurtmalar özgür olup yükseldiler ve diledikleri kadar bulutlarla oynadılar, aşağıda olanlara pek aldırış etmediler.



[resim: tecnicolor]



Nevruz kutlamalarını bahane eden birçok dernek gibi, onlar da seslerini duyurmak istediler. Kendilerini yenilikçi olarak gören bu şekiller için, baharı karşılamak kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü nevruz; bereket, temizlik ve tabi pırıl pırıl günler demekti.

YGŞD Başkanı Sayın Altıcan Altıoğlu, bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Kendisi aşağı yukarı şunları dile getirdi:

"Bedenler, bedenlerin gereksindiği yiyecek, içecek, kıyafet, aksesuar vs gibi detaylar bedenlerin çevresindeki auralar daha da ötesi ve en geniş yer talep eden kocaman kocaman ruhlarınızla ne kadar çok yer kaplamakta olduğunuzu bir bilseniz.

İşte birbirinin içine geçmiş onlarca halkanın bir başka halkalar silsilesi ile çeşitli kesişim kümeleri, alt kümeler, kapsayan ve kapsanan kümeler oluştura boza sürdürdüğü bir matematik dersi son toplamda hayat. Belki de bu yüzden çıkışı huzurla bulmak için keskin kenarlar ve dönüşlerden ziyade dairesel ve zarif hareketler hak eden yuvarlak hatlı bir labirent eviniz. Ve dahi sadece çıkışı değil, girişi de huzurla bulabilmeniz için gerek tüm bu zarafet." (Bkz: Bırak bahar işini yapsın)

Konuşmasını burada kesen başkan, yanlış bir yazıyı okumuş oldu. Bunun yerine açıklanacak başka bir bildiri olmadığı için, yaptığı konuşma burada sona erdi.

Uçurtmalar Havalandı ve Kare Posterleri Açıldı!

Kutlamalara çok sayıda şekil katılıp, destek verdi. Bunların arasında ilk olarak altıgenler göze çarptı. Kendilerinden esinlenerek yapılmış bidolu altıgen uçurtmaları gördüklerinde kendileri de havalanmak istediler. Ama buna gerek bile yoktu çünkü, duydukları sevinçten biraz olsun havaya yükselmişlerdi bile.



Derken, baştan beri saklanmış posterler bir bir açıldı. Kareler bu durumu protesto etmeye başladı. Ellerinde taşıdıkları yukarıdaki resmi, gördükleri duvarlara yapıştırma zahmetine katlandılar. (Bazıları hızını alamayarak ağlama duvarına bile yapıştırdı bu posteri ama sonra, çok kötü dayak yediler görevlilerden.) Halbuki kendileri bile bu uçurtmanın nasıl yapıldığını bilmiyorlardı. Halbuki, altıgen uçurtmasının yapılışından 7'den 70'e herkesin haberi vardı.

Hatalarını anlayan kareler, posterlerin üzerindeki şekilleri altıgen yaptılar. Olay, şeytan uçurtmasının kulağına gitmeden bir son buldu.

Bu yaşananlardan sonra, altıgenlerin zafer işaretleri yaptıkları görülse de, pek fazla umursanmadı.

Ünlü Matematikçilerden Pul Koleksiyonu Yapmak

Cuma, Mart 21, 2008
0 elemanlı yorum kümesi
İlginç Konular Departmanı -Mektuplarımız üzerinde kendilerini teşhir eden arsız posta pulları, matematik konusunda bir araya gelmeye karar verebilirmiş. Pul koleksiyonları yakın bir zamanda matematik derslerimizde yer alması hayal bile değil! Bunun için bir adet yazıcınızın olması yeterli! Ünlü matematikçileri bir araya toplamak düşüncesi böylelikle bir son bulur.

Pul dediğimiz küçük kağıtlarla hepimiz bir şekilde tanışmışızdır. Bendeniz, ilk defa ilkokul öğretmenim sayesinde, kendisiyle bir araya gelme fırsatını bulmuştum. O sıralar uzaktaki yakınımıza mektup yazmak durumundaydık. Hazır yazıp bitirmişken ve buna pek sevinmişken, yazdıklarımız ile çizdiklerimizi sevdiğimize ulaştırabilirdik. Başkasını bilmem ama ben basbayağı tuzağa düşmüştüm. Uzaktaki yakınım için pekte hoş olmayan şeylerden bahsediyordum. Mesela, mektubumda onu korkutan yılanlar ve diğer sürüngen arkadaşların hayatları vardı. Doğrusu şu ki, herkes gibi o da korkularıyla yüzleşmek zorundaydı. Bunu düşündükten sonra, geriye öğretmenimizin söylediğini yapmak kalıyordu. En yakın postaneye nihayet gidebilirdim ve çok geçmeden gittim.

Elimdeki yılanların elimden uçup gitmesi için, sadece mektup zarfı değil, aynı zamanda pul da gerekliydi. Postanede, mektupların üzerinde poz vermeye alışkın şu küçük kağıtlardan hayli vardı. Demek ki, pullar da insanlar gibiydi ve pulların 70 milleti bile olmalıydı. Bunları bir araya getirme fikri herkes gibi benim de aklıma gelmişti. Ama tabi, buna biraz üşenmiştim. Mektubuma cevap gelmediği için postaneden de ayrı kalmıştım. Böylece pulları derleme hevesim başlamadan bitti. (Şimdi düşündüm de, pulların üzerinde sevdiğimiz sevimli kahramanlardan tanıdık birileri olsaydı bu fikrim değişirdi, sanki. Mesela, deli gibi izlediğim Taş Devri’nden tanıdığımız Barni filan olsaydı fena olmazdı ama, yoktu işte.)


Posta pullarını biriktiren çoğu kimse, bunlara eski türk filmlerindeki kızları kandıran aktörler de dahil, sadece kullandıkları pulları biriktirmiş olmalılar. Diğer pul koleksiyoncuları ise, gösterişten uzak bir şekilde sadece belirli bir şehri ya da sevdikleri bir konuyu anlatan pullar edinmiştir. Bu durum, neredeyse 150 yıldan beri etrafımızda dolanmış olan bu küçük kağıtları bile heyecanlandırdığını söyleyebiliriz. Çünkü, kendilerine bir uzmanlık alanı belirlemiş olacaklardı. İlgilendikleri konuyla ilgili en iyi resimleri üzerlerinde taşıyacaklardı. Bir adanmışlık duygusu bile hissedilebilirdi. Bütün kişisel gelişim kitaplarında yazan pozitif düşünme zırvalığına çekilişsiz kurasız sahip olabilirlerdi.



Bundan böyle, en büyük pul kaynaklarımız olan eş dostan pul isterken, istek parça istemeye benzer davranışlar sergileyebiliriz. “Sıradaki pulumuz tüm matematik severler için gelsin.” deriz ve onlar da çıkarıp, bir adet Fermat pulu verebilirler. Benzer şekilde, postane görevlilerini ve bize mektup göndermek isteyen kimseleri uyarabiliriz. Evinde eski mektupları atmayıp bir köşede bekleyen kimselere de buradan benzer mesaj verebiliriz.

Bu uğraşıları bir yana bırakıp, sanal yoldan hayallerine kavuşmak isteyenleri düşünen bir site var. Bakınız: posta pullarından matematikçi yapmak.

Bir koleksiyonu böylece noktalamış oluyoruz, darısı diğer bilim adamlarının başına...

Sosyal Güvenlik ve Robin Hood Adlı Sayı

Perşembe, Mart 13, 2008
0 elemanlı yorum kümesi
Mizah Yazıları Departmanı - Robin Hood bu kez eksi sayıların haklarını aramak için yollara düşüyor. Sosyal adaleti sağlayabilmek için işi hayli zor. Bakalım, üşengeç sayımız bütün bunlar için neler yapacak?

Tam sayıların bir arada yaşadığı sayısal bir bölgede, Robin Hood adında bir kahraman yaşarmış. Hemen hemen diğer rakamsal kahramanlar gibiymiş. Becerikli ve pek gözlü bir delikanlıymış. Küçük bir sayıyken avlanmaya başlamış. Yirmi buçuk yaşından gün aldığında ise, bir üslü sayı kadar hızlı ve güçlü, bir hesap makinesi kadar çabukmuş, ok atma konusunda bulunduğu bölgenin en iyisiymiş.

Robin, bu yetenekleriyle mutlu olmasına mutluymuş, genç sayıların sevgilisiymiş, keyfine diyecek yokmuş. Ama, köyde yeni yeni başlayan sosyal adaletsizliği düşündükçe, canı sıkılmaya başlıyormuş. Eksi sayılar, artıların aç gözlülüğü nedeniyle sayı ve basamak değerlerini kaybediyorlarmış. Eksiler daha eksi bir hal alıp, iyice fakir düşüyorlar, sayı doğrusundaki yerlerini her geçen gün kaybediyorlarmış hep. Robin Hood yakın arkadaşlarıyla sıklıkla bu konu üzerinde duruyormuş. Son günlerde gizli gizli yaptığı toplantıların tek gündem maddesi de buymuş. Her toplantı sonunda harekete geçme kararı alınırmış, fakat her seferinde bir aksilik çıkarmış. Mesela; yağmur yaşarmış, seller akarmış, arap sayılar camdan bakarmış. Bu bile çalışmalara başlamak için büyük bir engelmişmiş.


Bir seferinde hava günlük güneşlikmiş. Kuşların söylediği şarkılardan ve ağaçların açtığı çiçeklerden de bu anlaşılıyormuş. İşte kahramanlık yapmak için herkesin gözetlediği harika gün, bugünmüş. Derken, günlerce bekleyen ve zenginleri tuzağa düşürecek plan herkese dağıtılmış. Tam harekete geçileceği sırada tellalın sesi duyulmuş. Belli ki ülkeyi yöneten kral bir yenilik yapmış. Sosyal güvenlik hakkında büyük değişiklikler içeriyormuş. Tellala bakılırsa, dul sayıların aldıkları değerler ve çalışan sayıların emekli oldukları zaman ellerine geçen değerler düşecekmiş. Bunun gibi başka başka değişiklikler de varmış, devamı için bakınız: sosyal güvenlik reformu. Tellal konuşmuşta konuşmuş. Robin Hood ve arkadaşlarının önüne büyük bir engel daha çıkmış. Ellerinde tuttukları planın son kullanma tarihi işte bu anda sona ermişmiş.

Robin ve diğer sayılar, başka bir plan için tekrar toplantı yapmaya koyulmuşlar. Günler ayları, aylar da kovalayacak başka bir şey olmadığı için yılları kovalamış. Tabi ki yeni parlak çözümler bulunmuş ama, Robin matematik konusunda hem üşengeçmiş, hem de planların işe yarayıp yaramayacağı konusunda kararsızmış. Eksi sayılar başlarının çaresine bakmayı akıl edene kadar bu etkinlikler sürmüşte sürmüş.


[Foto]

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz