Tam sayıların bir arada yaşadığı sayısal bir bölgede, Robin Hood adında bir kahraman yaşarmış. Hemen hemen diğer rakamsal kahramanlar gibiymiş. Becerikli ve pek gözlü bir delikanlıymış. Küçük bir sayıyken avlanmaya başlamış. Yirmi buçuk yaşından gün aldığında ise, bir üslü sayı kadar hızlı ve güçlü, bir hesap makinesi kadar çabukmuş, ok atma konusunda bulunduğu bölgenin en iyisiymiş.
Robin, bu yetenekleriyle mutlu olmasına mutluymuş, genç sayıların sevgilisiymiş, keyfine diyecek yokmuş. Ama, köyde yeni yeni başlayan sosyal adaletsizliği düşündükçe, canı sıkılmaya başlıyormuş. Eksi sayılar, artıların aç gözlülüğü nedeniyle sayı ve basamak değerlerini kaybediyorlarmış. Eksiler daha eksi bir hal alıp, iyice fakir düşüyorlar, sayı doğrusundaki yerlerini her geçen gün kaybediyorlarmış hep. Robin Hood yakın arkadaşlarıyla sıklıkla bu konu üzerinde duruyormuş. Son günlerde gizli gizli yaptığı toplantıların tek gündem maddesi de buymuş. Her toplantı sonunda harekete geçme kararı alınırmış, fakat her seferinde bir aksilik çıkarmış. Mesela; yağmur yaşarmış, seller akarmış, arap sayılar camdan bakarmış. Bu bile çalışmalara başlamak için büyük bir engelmişmiş.

Robin ve diğer sayılar, başka bir plan için tekrar toplantı yapmaya koyulmuşlar. Günler ayları, aylar da kovalayacak başka bir şey olmadığı için yılları kovalamış. Tabi ki yeni parlak çözümler bulunmuş ama, Robin matematik konusunda hem üşengeçmiş, hem de planların işe yarayıp yaramayacağı konusunda kararsızmış. Eksi sayılar başlarının çaresine bakmayı akıl edene kadar bu etkinlikler sürmüşte sürmüş.
[Foto]