google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w 14 Şubat Sevgililer Günü ve Yüz Geometrisi | aylak abaküs*



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon

14 Şubat Sevgililer Günü ve Yüz Geometrisi

Çarşamba, Şubat 11, 2009
5 elemanlı yorum kümesi


14 Şubat Sevgililer Günü öncesine kadar, aşina olduğunuz bir sevgili yüzüne şöyle bir bakın. Bu yüzü bir gün değil, her gün hatırlamanızı sağlayan nedir? Elbette aklımıza anılar değil, biyometri gelecek. Biyometrik Sistemler öncesine kadar tıptaki istatistiksel ve matematiksel yöntemlerin açıklanması için sıklıkla kullanılıyordu. Ama tabi, şimdilerde bu terim, insanın biyolojik farklılıklarını kullanarak, kimlik tanıma sistemleri için de kullanılmaktadır. Biyolojik farklılıklar olarak: parmak izi, yüz, el yazısı, DNA ve ses örnek verilebilir.

Masal bu ya, Külkedisi saat tam da on iki de aklı başına gelmiş, evde olması gerektiğini hatırlamış. “Gitme!” diye seslenmiş Prens arkasından ama, Külkedisi bir an bile durmadan koşup durmuş, Hülya Koçyiğit gibi oradan uzaklaşmış. Geriye kala kala camdan ayakkabıların bir teki kalmış. Diğer tekini nerede kaybettiğini bilmiyormuş. İşte o ayakkabının diğer teki sarayın merdivenlerinde buluvermişler. Sonra da bu ayakkabı sayesinde prensese ulaşılmış.

Gördüğünüz gibi prensin yüz geometrisinden haberi bile yokmuş. (Gerçi prensin 14 Şubat'tan da haberi olduğundan emin değilim.) Boş yere ayakkabıyı bir sürü ayakta deneyerek, pis ayakların kokusuna maruz kalmış. Güzel prenseslerin diğer insanlardan yüz geometrileriyle farklılık gösterir, elbette. Yüz geometrisi sayesinde prenses burunları, dudakları ve gözleri; sadece güzelliğin kimliğini doğruluyor.


Yüzümüz, tek yumurta ikizleri hariç her prenseste farklı özellikler gösterir ve bu yüzden ayırt edici bir özellik olarak şurada, burada ve otomasyonda kullanılabilir. Ama tabi, yüz tanıma, parmak izi tanımadan pek zor işlemleri gerektiren bir teknolojidir. Her ne kadar çeşitli araştırmalarla belli bir noktaya gelinse de, insan beyninin ulaştığı seviyelerin çok gerisinde kalındığı tüm bilim adamları tarafından kabul edilmektedir.

Bu arada günler geçtikçe daha fazla insan, yüz geometrisinin tasarlanmasına ve azıcık da düzeltilmesine giderek daha çok para ve biraz da zaman harcıyor. Estetik ameliyatı olma baskısı, moda, sağlık ve magazin sayfalarının dayattıkları, tv’de karşımıza çıkan şovlar ve pespembe dizilerle pekiştiriliyor.

Baştan anlaşalım, estetik cerrahide burun ameliyatları pek zor müdahaleler olarak kabul etmeliyiz. Cerrah dediğin bu konuda, biraz teknik açıdan deneyimli biraz da sanatsal açıdan yetenekli olmalı. Burun estetiği uygulamaları kişiye özel biçimlendirilmelidir. Yüz geometrisinin kişisel olması gerekir, evet.

Yazının sonunda sizin veya sevgilinizin yüzünü resimdeki gibi değiştirme fırsatı sunuyoruz. Aynada gördüğünüz geometriden sıkılanlara, yearbook!

(*)

If You Enjoyed This Post Please Take a Second To Share It.

You Might Also Like

Stay Connected With Free Updates

Subscribe via Email

5 elemanlı yorum kümesi:

Yorumlarında isimler veya takma isimler mutlaka yer alsın. Türk diline aykırı olmasın. Şöyle olsun, böyle olsun.

Geyik Mühendisi dedi ki...

Prens gerçekten aşık değilmiş bence. Yoksa insan aşık olduğu kişiyi teninin kokusundan bile tanır. Analizi ayak kokuları üzerinde yoğunlaştırması prensin hem romantik olmadığını hem de odun olduğunu gösteriyor. Prensesin üvey kızkardeşleri çok bir şey kaçırmamışlar yani.

abaküs dedi ki...

Kesinlikle mühendis!
Böylelikle, Külkedisini en bahtsız prenses ilan ediyorum. Kabul edilmiştir, evet :P

вuяcynι dedi ki...

prensin ayak kokusuna meraklı olduğunu bilseydi saçına değil de ayağına sıkardı parfümünü.ne bilsin.

külkedisi olmak da suc.olmamak da suc.prensin odunluğuna mı yansın koskoca masalın heba olmasına mı..enteresan

Adsız dedi ki...

yüz geometrisi için bütün masallar heba olsun!
biraz da feda olsun :)

tarkan ikizler dedi ki...

madem konu "geyiğe" sarmış ben de çocukluğumdan beri "aynı ayak numarası olan başka biri olsaydı, prens 'demek ki kız buymuş' diyerek yine kabul edecek miydi bulunan prenses adayını?" diye düşünmekten kendimi alamadığımı yazayım...

+ biyometrik yüz tanıma biyometrik orantıların işlenmesiyle yapılan bir şey ama bu tip karışık işlemler hâlâ estetik bir yüzün formülünü sadece simetriyle açıklayabiliyor, çünkü simetri sağlıklı bir bedenin işareti olarak beynimizde içgüdüsel seçim ayıranı olarak belli bir sabit değermiş...

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz