Ben bir üçgende ikamet eden, vergilerini ödeyen, küçüklerin ellerinden büyüklerin gözlerinden öpen bir açıyım. Ama yine de iyi olduğum söylenemez, biliyorum. Zaten bunu sen de biliyorsun. Ve durmadan bunu hatırlatıyorsun. Ne zaman bir kötülük işlesem, başıma bir kötülük geliyor. Hayır karma, sana kızmıyorum tabi ki. Senin görevin bu. Bak biliyor musun, senin bu yönünü biraz kahramanlara benzetiyorum. Ama hangisi olduğuna karar veremedim. Sahi sen bir kahraman olabilir misin, karma? Sana kahraman diyebilir miyim, karma? Ama bak, sadece benim kahramanım olacaksın. Popüler kültürden uzak duracaksın, öyle kimse senin kıyafetlerini, defterlerini, kalemlerini ıvır ve zıvırlarını aramayacak, tamam mı? Tüketim toplumuna hizmet etmek yok, o zaman anlaşırız.
Ne diyordum, benim kahraman karmam. Bu mektubumda durum değerlendirmesi yapmamı istemişsin. Son birkaç gün içerisinde iyilikler yaptım tabi, hemen onları not ettim. Mesela,
kenarlarını taşımaya çalışan geometrik şekillere yardım ettim,
kenarların uzunluklarının ölçümlerini kolaylaştırdım,
birbirlerine küsmüş iki komşu kenarı barıştırdım,
birbirlerine benzer iki üçgenin tanışmasını sağladım.
Evet, bunların hepsini yaptım karma. Benim kahramanım. Şimdi artık senden bir şey isteyebilirim değil mi? Ben doksan derece olmak istiyorum. Bana yardım edersin değil mi karma? Senden acil bir mektup bekliyorum. Biraz acele etsen iyi olur, çünkü eğer yanıt vermezsen diğer kahramanlara başvurmayı düşünüyorum. İmza: 60 derecelik bir açı.
(abaküs)