- Katıldığım her televizyon programında verdiğim vaatler üzerine konuşma yaparken, yeni yeni vaatler buluyorum, onları da ekliyorum hemen. Bu durum diğer partilerden üstün olduğumuzu gösteriyormuş gibi beni rahatlatıyor. Kimse bizim kadar vaat sahibi olamaz, bu konuda birinci parti biziz. 555 partisi olarak seçimlere hazırız.
- Vaatlerin nasıl gerçekleşeceğini televizyonda anlatırken hayli zorlandım. Hayır, bir kere hepsinin yalan olduğunu programı sunanlar da en az benim kadar biliyor ama yine de dürüst görünmeye çalışıyorum. İşte, matematikteki belirgin sorunlar üzerinde duruyorum. Uzatmak için elimden geleni yapıyorum. Böylece bize ayrılan sürenin sonuna gelip, reklamlar başlıyor. Ben de rahat bir nefes alıyorum, evet.
- “Seçim otobüsü ile seyahat ederken bizi selamlayanların 1/5 ‘ini küçük sayılar, 1/6 ‘sını büyük sayılar ise, geriye kalan sayıların bizim partiye el filan sallaması için yapılması gereken propaganda sayısı kaçtır?” gibi bir sorunun cevabını bulma görevini bir partiliye verdim. Aklından hemen hesapladı. Bizden büyük alkış aldı. Onu vaatlerim kadar seviyorum, evet.
(abaküs)