Böyle mi demeliydim bilmiyorum, hepiniz seviyor musunuz matematiği? Neyse, ben 12. Hani duvara baktığınızda asılı duran saatteki sayılardan yukarıda ve ortadaki.
Bu duvar saatinde çalışmaya başladığımdan beri akrep ve yelkovanı izleyip hayatımın anlamını düşünüyorum.
Sonra bir yanıma bakıyorum, orada 11 var, doğrusu orada neden bulunduğunu bilmese de halinden memnun gözüküyor; diğer yanımdaki 1 ise tam tersi. Bunalım mı bunalım, bazen onu dinlerken çok canım sıkılıyor, o derece ki duvar saatinden atlamak istiyorum. Gel gör ki bu durumda buna pek imkan yok. Ben olmazsam bu saat bir işe yaramaz, biliyorum.
En azından bunu biliyor olmak bazen hayat hakkındaki fikirlerimi aydınlatıyor. Ben bunun için burdayım diyorum, ben burada olmasam Külkedisi masalı tüm anlamını yitirirdi diyorum. Saat tam ben olduğumda büyü bozuluyordu ya...
Bazıları bundan beni sorumlu tutsa da ben pek bir ilişki kuramadım, bu sayı ben olmasam 1 olurdu, ama neyse, iyi ki olmamış. Onun bunu kaldırabileceğine hiç mi hiç inanmıyorum.
Burada işler böyle gidiyor, umarım sizler de iyisinizdir.
Bir de hepinizi çok seviyorum, hoşçakalın.
(resim)
(fea)