Yemin töreni sonrasında aynı konuşmaları, bir kez de Beyaz Saray'ın içerisinde tekrarlamak zorunda hisseden Sayıbama, bunun nedenini uzun uzun anlatmaya başladı. Beyaz Saray'da pek kimselerin bilmediği gizli saklı bir dinleme düzeninden bahsetti.
Bütün bunlar anlatılırken ve basın mensupları uyumak üzereyken sarayın salonuna gelinmişti. Belirli noktalardan, salonun öbür ucundaki fısır fısır konuşmaların duyulabileceğini; aradaki sayıların hiçbirşey duyamadığını ve onların gürültüsünün, salonun öbür ucundan duyulabilen sesi engellemediğini fark etmemiz istendi. Bulunduğumuz yer, parabol biçimli yansıtıcı tavanın tam odağındaydı. Böylece biz gazeteciler, bir başka odağın yakınında bulunan meclis üyelerinin özel konuşmalarını gizlice dinleyebiliyorduk.
Sayıbama tekrar konuşmasına başladı. Biz de saklanıp aramızda konuşmak isterdik ama tabi, bunların hiç biri olmadı.
(Bkz: Yaşayan Matematik sf.21) |