google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w Ekim 2007 | aylak abaküs*



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon

Yeni Süper Kahraman: AçıAdam

Pazar, Ekim 28, 2007
2 elemanlı yorum kümesi

Haber merkezimize bu sefer yeni bir haber değil, yeni bir kahraman ulaştı. Geometri çalışanları için kendini adamaya hazır olan, AçıAdam ilk görev yerini dik üçgenler olarak belirledi.


Yıllardır yaşanan sıkıntılar, acılar ve başka başka dertler için hemen harekete geçeceğini de söyledi. Herkesin gönlünde kurulmaya hazır bir tahtın olduğunu ekledi.



  1. Bundan böyle hiçbir hipotenüs, diğer iki dik kenarı rahatsız edecek davranışlarda bulunmayacak. Emekli ve dul olan bazı dik kenarlar, iç işlerinde bağımsız olacak.

  2. 90 derecenin karşısına geçebilmek için, yaşanan izdihama bir son verilecek. Haksız bir şekilde yerleşen kenarlara, bir bir hesabı sorulacak.

  3. Dik üçgendeki kenarlar, diğer kenarlara örnek bir yaşam sürdürecek. Erken yatıp, erken uyanacaklar mesela.

[resim alıntıdır]

Sayılar için Güzellik Sırları

Çarşamba, Ekim 24, 2007
2 elemanlı yorum kümesi

Güzelliğin eski anlamını yitirdiği hatta içinin boşaltıldığı birbirinden güzel günler yaşıyoruz.

Sayılar için belirlediğimiz güzellik sırları ile bütün bunlara son vermek niyetindeyiz. Belirli kalıplar sunacağız, bildiniz. Sizin de uygulamanızı istiyoruz ve uygulayanlar için geçici de olsa büyük bir mutluluk vaat ediyoruz.

1- “Basamak değeri mümkün olduğunca artırılmalıdır. Diğer rakiplerinizden öne geçmeniz buna bağlıdır, tabi. Sayı doğrusunda göze çarpmanız gerekir, bunu unutmayın.” şeklinde davranmayın elbette. Biz bütün bunları boş verin demek istedik, sizleri kandırdık, evet.

2- Sürekli dayatılan estetik operasyonları yerine, sadece dört işlem yapmanız yeterli. Yani, ikisi de aynı sayılır. Tabi, görünüşünüz ve değeriniz değişebilir ama, özünüzde yine bir sayısınız, bunu unutmayın.

3- Kendinize ait becerilerinizi ortaya koymaya bakın. Hani başka sayılara tam olarak bölünebilmek gibi meziyetler olabilir mesela.

Aylak Abaküs Magazin Servisi

[fotoğraf alıntıdır]

Fraktal Sever DNA Zincirleri

Çarşamba, Ekim 24, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Genetik bilgileri taşımaktan sıkılmayan bir DNA var, vücudumuzda ve ders kitaplarında. Hatta hücre çekirdeğinde mütevazı bir hayat yaşadığını biliriz.

DNA ile geometri üzerine yaptığımız görüşmelerden sonra, kendisinin tam bir fraktal geometri sever olduğunu söyleyebilirim. Aşağıda yer alan videoda da başrolde oynayıp, zincirlerinin nasıl dizildiğini gözler önüne seriyor, öklit geometrisine bir süre nanik yapıyor.





Hem sonra bu dizilimleri legolarla şu adreste anlatıldığı gibi yapabilirsiniz.

Heykel Sanatı İçinde Kullanılan Geometri

Pazartesi, Ekim 22, 2007
1 elemanlı yorum kümesi




Yılmaz Zenger, bir matematikçi değil, bilemediniz. Kendisinin çok yönlü bir sanatçı ve hatta tasarımcı olduğu doğru. Bir de içindeki geometri sevgisini kaybetmemiş bir insan ve geometriyi heykel sanatı ile ilgili çalışmalarında kullanmış.

Süreklilik adlı sergisi'nde yer alan eserleri için videoda anlatılan Mobius Şeridi düşüncesini kullanıyor.

"Birinin bitip diğerinin başladığı yerde, bitenin sonlanmış biçimi ile başlayanın canlı kırmızı dinamik yapısı birbiriyle tam örtüşüyorlar, fakat yönleri farklılaşarak. Böylece birbirinin içine geçmiş 6 katman, 6 ayrı kültür, 6 ayrı yaşanası olay veya dönüşüm, bir tasarımın veya bir üretimin 6 aşaması, 6 kırılma noktası yaşayan bir süreç dile geliyor..." (Cumhuriyet Bilim Teknoloji Eki, 12 Ekim 2007)

Bütün bunları gördükçe etrafımdaki nesnelerin başladığı yere dönmesini ve kendini tekrar etmesini diliyorum. Hatta sirklerde karşımıza çıkan, esnek vücutlu plastik insanların bayramlarda bir araya geldiğini düşünüp,
mutlu bile oluyorum.

Pascal Üçgeni ile Özel Röportaj

Cuma, Ekim 19, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Sevgili pascal üçgenimiz bizimle röportaj yapmayı nihayet kabul etti. Kendisi ile konuşmak bizim için büyük bir mutluluktu. Kendisinin oyunu bile yapılmıştı ve görüşmeye gittiğimizde Pascal Üçgeni bu oyunu oynuyordu.

Böyle bir üçgen içerisinde olmaları için sayıları nasıl ikna ettiniz?

Sayılar hep bir arada olmak istiyorlar. Dört işlem yapmak için sabırsızlanıyorlar mesela. Bunları fark ettim. Bir de o sıralar binom açılımındaki katsayıların nasıl kolay bulunabileceğini düşünüyordum hep. Sonra işte, hoşlarına gidecek bir üçgen tasarladım. Böylelikle hem sayılar dört işlem yapabilecekti hem de binom açılımındaki katsayılar bulunabilecekti. Bu fikir onların da hoşuna gitti ve benimle çalışmayı kabul ettiler.


Kendi içinizde tekrarlanan dört işlemler var. Bu sizi sıkıyor mu?

Hayır, asla. Sayıların bir araya gelip toplama işlemi yapması beni çok mutlu ediyor ayrıca. Bir kenarda durup olanları izlemek istiyorum bazen. Bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçsin istiyorum. Yönetmen koltuğunda da nasıl olsa ben varım. (Gülüşmeler)


Peki hangi alanlarda çalışmayı düşünüyorsunuz?

Bu üçgen, biyolojideki uygulamalar, matematik (olasılık mesela), istatistik ve pek çok modern fizik konularında uygulama alanlarım var.


Bu sizi diğer üçgenlerden farklı kılıyor olmalı. Sizi kıskanan oluyor mu?

(Gülüşmeler) Rekabet ortamı yaratmanın alemi yok. Herkesin ilgi alanları farklı bana kalırsa. Benim işimi başka bir üçgen yapamaz, ben de onların işlerini yapamam. Çünkü siz de biliyorsunuz ki üzerimde hiçbir açı taşımıyorum.


Peki gerçek bir üçgen olsaydınız hangi açıları taşımak isterdiniz?

Dik açıların farklı bir büyüsü var sanki. Bu yüzden yanıma kesinlikle bir 90 derecelik açı alırdım. Diğer iki açının hiçbir önemi yok benim için.

Bir Aşk Mektubu: Kenar Sevgisi

Perşembe, Ekim 18, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Sevgilim, AB Kenarım,

Sonunda yeni iş yerim beşgene yerleştim. Diğer dört kenar henüz gelmedi. Bu yüzden sana rahat rahat yazabilirim. Yoksa biliyorsun bu mektubu sana hayatta yazmazdım, “bak postacı geliyor” şarkısına boş yere eşlik ederdin. Çünkü, sen de biliyorsun ki, romantik biri olduğumu herkesin bilmesini istemiyorum.



Biliyor musun, beşgene yerleştiğimden beri burada durmadan hep aynı şarkı çalıyor. Üstelik bütün bu aynı şarkılar seni düşündüğüm anda başlıyor. Hayır postacı şarkısı değil, onu şimdi karıştırma. Bu başka türlü bir şey. Hani eski türk filmlerinde çalanlarından. İçinde fakir kız, zengin erkek ve saf aşk olanlarından. (Ah minel aşk.) Ve sürekli tekrarlananlardan. İşte bu şarkılara senin de eşlik etmeni öyle çok isterdim ki…

Düşün birazdan gelecek diğer kenarlarla eşit özelliklere sahibiz, (evet, düzgün bir beşgen olmak niyetindeyiz) ama hiçbiri umurumda değil. Senin özelliklerini düşünüyorum çünkü. Kaç tane noktan var bilmek istiyorum, mesela. Her seferinde unutuyorum çünkü, evet bildin. Neyse, bana uzun uzun anlatırsın artık, yazacağın mektupta.

Sevgiler,

[fotoğraf alıntıdır]

Sayılara sorduk...

Çarşamba, Ekim 17, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Elimize kalemimizi ve anketimizi alıp sokağa çıktık ve bizimle anket yapmayı kabul eden sayılara sorduk...

-Hayatınızdan memnun musunuz?

evet %98
hayır %2



-En beğendiğiniz sayı?


pi %89
e %11

-En sevdiğiniz geometrik şekil?

daire %93
dikdörtgen %6
üçgen %1

-Matematik dünyasından birinin hangi özelliğe sahip olması sizi etkiler?

sempatikliği %84
akıllı olması%6
güzelliği %5
geveze olması%3
tuhaf bir çekim gücü olması(şeytan tüyü) %2

-'Bu bizi anlatıyor' dediğiniz site?

Aylak Abaküs %100

Çokta gerekli olmayan yorumumuz:

Matematik dünyasında ağır problemlerde çalışanların dışında kalanlar hayatından genel anlamda memnun gözüküyor. Mesela bir açıya sorarsanız üçgenin bir köşesinde durmak çok eğlencelidir(bu size tuhaf gelebilir).

En beğenilen sayının pi olması tesadüf değil. Siyah-beyaz çekilen pi filmi birçok matematikseveri etkisi altına almış belli ki(ya da biz öyle sanıyoruz)...

Bakıyoruz da daire sempatikliği ile tüm matematik severlerin gönüllerini fethetmiş. Zaten bir sonraki soruya da bakılırsa çoğu sayının buna önem verdiği görülür.

Ehem, sitemizin tüm oyları toplaması bizim için sürpriz olmadı (işin içinde hiç hile yok diyemeyiz tabii)...

(resim)

Bayramlaşma Derneği Çalışmaları

Pazar, Ekim 14, 2007
3 elemanlı yorum kümesi
Ramazan Bayramı 'nın gelmesini fırsat bilen derneğimiz hemen işe koyuldu. Şimdiye kadar 450 'ye yakın geometri çalışanları barıştırıldı. Yaptığımız işleri bir not defterine yazmıştık. Evet, şimdi de bunları paylaşıyoruz.

- İstanbul' da oturan bir İkizkenar Üçgen'in kardeş kenarları arasındaki küslük sona erdirildi. Bundan böyle bir sıkıntı yaşanırsa, taban kenarı müdahale edecek.

- Ankara'dan başvuran ve bir Pascal Üçgeni içerisinde yaşayan sayıların her biri bundan böyle barış içerisinde yaşayacak. Kavga gürültüye son verecek.

(devam edecek)

Kişisel blog: Şeker Toplama Timi - Bonbon Bankası

Pazar, Ekim 14, 2007
1 elemanlı yorum kümesi

Bir ramazan bayramı sabahındaydık ve "şeker toplama timi" olarak bir araya gelmiştik. Üzerimizdeki bayramlıkları birbirimize gösterdikten sonra hedefimizi açıklayabilirdik. Hedefimiz bonbon bankasını kurmak ve ertesi güne kadar bu bankayı batırmaktı. Bunun için bildiğimiz bütün sahtekarlıkları yapmaya hazırdık.

3 ya da bilemedin 4 kişiydik. Dördüncü arkadaşımız bizden hayli küçüktü ve bizi takip etmekte biraz zorluk çekiyordu. Üstelik kimsenin elini tutmak istemiyordu, prensiplerine aykırı olduğu için. Şeker toplama timimizi 3 kişi zannedenleri her seferinde şaşkına uğratmaya başarıyorduk.

Mahallemize yeni taşınan matematikçi Sayıcan Amca bizdeki bu durumla ilgili problem sormak istediğini söyledi. Tabi, bilirsek harçlık bile alabilirdik. Bunu duyduktan sonra bulunduğumuz mekan birden değişti ve kendimizi Kim 500 Bin İster yarışmasında bulmuştuk. Sayıcan Amca ‘nın birden sakalları uzamıştı, hatta Haluk Bilginer ‘di evet. İşte şimdi soruyu alabilirdik, 70 milyon bizi bekliyordu. Soruyu sordu ve heyecanlı bir bekleyişin ve ufak tefek parmak hesapların ardından 4. arkadaşımız cevabın A şıkkı olduğunu söyledi. Ve biz de büyük para ödülünü kazanmıştık. Büyük bir sevinç içerisindeydik. Sayıcan Amca cebindeki bozuklukları çıkardı. Biz eşit bir şekilde bölüştüreceğini beklerken –yarışmanın kurallarını unutmuştuk- para sadece bir kişiye gitmişti. Ama olsundu. Şeker toplama timimiz büyük bir görev daha başarmıştı.

Yolda karşılaştığımız diğer timlere bunu anlatmalıydık ve önümüze gelene bir tekme atmadan başladık anlatmaya. Ama bütün bunlara hiç şaşırmadılar. Evet, Sayıcan Amca aynı soruyu onlara da sormuştu çünkü. Üstelik 4. arkadaşımız diğer timlerle işbirliği içindeydi. Bunun böyle olduğunu çok geçmeden anlamalıydık.

Şeker toplama timimiz acil olarak toplanma kararı aldı. Olduğumuz yerde toplandık ve diğer timlerle işbirliği içerisinde girmeyi kararlaştırdık. Sayıcan Amca ‘nın evinin önüne karargahımızı kurduk ve diğer timlerin gelmesini bekledik. Gelen timlerin arasına 4. arkadaşımızı katmayı biliyorduk. Sonra da gelsin paralar.. Bir iki timden sonra Sayıcan Amca pencereden bizim karargaha seslendi ve bize parmak salladı, üzerimize cebindeki şekerleri fırlattı. 4. arkadaşımız anlaşılan yakalanmıştı ve bizi ihbar etmişti. Bunları fazlaca düşünmeden yere düşen şekerleri topladık. Bonbon bankamızın kuruluşu için güvenli bir yer bulmak için oradan uzaklaştık. Sonradan aramıza katılan 4. arkadaşımızla okey oynayıp, topladığımız şekerleri yedik.

Akşam olunca Sayıcan Amca’dan özür diledik. Bugün bayram olduğu için şanslıydık ve hemen barıştık. Bizi içeri davet edip, ünlü matematikçilerin hayatını anlatmaya başladı. Biz de sıkılmadan dinledik, mutluyduk. Ben Goldbach olmuştum ve yakın arkadaşım Cahit Arf ile iyi anlaşıyorduk.

[fotoğraf alıntıdır]

Mim: Takılıp Kalmak

Pazar, Ekim 07, 2007
1 elemanlı yorum kümesi
Pilaki 'nin çağrısına kulak vermemek olmazdı. Hem sonra kötü günler için sakladığım bidolu ayrıntım olmalıydı. İşte yine sonra Ayrıntılar.com 'u düzenli olarak takip etmiş olmalıydım. İşte bütün bunlardan sonra aklıma şunlar geldi:

- Dedikodu yapan birisini oturup dinledik bir güzel, mesela. Sonra o gitti ve yanımıza başka biri geldi ve az önce yanımıza gelen için, 'vay be, ne dedikoducu adammış' şeklinde gereksiz bir cümle kurmuş olsak, biz de dedikoducu oluruz biraz. En iyisi kestirmeden onun anlattıklarını anlatmak, bir cümle ile sıyrılmaya çalışmamak, geç bunları dememek. Ya da tam tersidir, bilemeyiz.

- Trafikte akıp giderken, yan koltukta oturan hani durmadan müdahale eder ya dayanamaz çok geçmeden. İşte bütün bu çok çok iyi niyete rağmen yaşanacak kazanın sebebi kime aittir, hiç kestiremem, o anda trafik polisçilik oynamak bile istemem.

Dipten el sallayan Not1: Mim dalgalarını tek tek okuyacak kadar vaktim yok, benzerleri varsa, sıradaki parça, benzemez kimse sana olsun ve tüm benzer yazılara gelsin.
2: kimseyi mimlemek niyetinde değilim. sadece matematik delisi değil, takıntılardan ve ayrıntılardan bıkıp usanmış biriyim, evet.

Tehlikeler İçinde Matematik Dersi Çalışmak

Cuma, Ekim 05, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Matematik sever biri olduğu anlaşılan Jimmy oturup güzel güzel verimli ders çalışmak niyetindedir. Etrafındakiler hep bunu görmezden gelir ve olaylar gelişir.



Sayılı Rüya Tabirleri Yazı Dizisi -1

Perşembe, Ekim 04, 2007
2 elemanlı yorum kümesi

Rüyalar üzerine yaptığımız son derece uğraştırıcı araştırmalar sonunda sonuçlandı. Hemen hepsi tabi ki gündüz gözüyle anlatıldı, hayırlara vesile olması için bildiğimiz dualar edildi. Şimdi dilerseniz, rüya merkezimize başvuran bir sayı ile başlayalım:

Rüyamda bir mutlak değer içerisinde sıkışıp kalmıştım, çaresizdim, yalnızdım, düşünün annem bile yoktu yanımda. Bir de ışıkları birisi söndürmüş olmalıydı. Şimdi bile korkuyorum. Bu ne anlama geliyor?

Sevgili sayımız, bu rüyanın anlamı rüyayı gören sayının değerine göre değişir. Siz eğer artı bir sayı iseniz, korkulacak bir durum yok ortada. Hani belki yatmadan önce yediğiniz bir şey dokunmuştur. Yani boşuna kuruntu etmeyin. Mutlak değer içerisinde yazılmış şu masalı okuyun, biraz olsun rahatlayın.

Yok eğer, siz bir eksi sayı iseniz, o zaman biraz durun bekleyin. Hah, tamam buldum. Hayatınız, yani işte bütün alışkanlıklarınız ve bütün arkadaşlarınız vesaire bugünlerde değişebilir. Mesela, sayı doğrusundaki evinizden bile taşınabilirsiniz. Sıfırın sağ tarafına geçmek sizin için çok zor olmayacak. Evet evet, siz her an bir "artı sayı" olabilirsiniz. Ama ne zaman olacağınızı bilemeyiz. Bundan sonra yaptığınız dört işlemlere dikkat edin, düzenli beslenin, spor filan yapın.

Satranç Oyunu İçinde Akla Gelen Kolay Geometri

Salı, Ekim 02, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Gözlerimizi hamleler üzerinde saatlerce unuttuğumuz için söylüyorum: Satranç, küçük küçük kareler etrafında dönen bir oyundur. Sadece, mafya dizilerindeki gerzek repliklerde başrol olarak yer alacak değil ya, bu haliyle biraz da geometri için kullanılabilir. Mesela, bir ilköğretim projesinde yer alsın ve şöyle bir amaç akla gelsin:

"Vezirin satranç tahtası üzerinde yaptığı doğrusal hareketlerin birleşmesinde oluşan geometrik şekillerin tanıtılması ve bu şekillerin alanları ile çevre uzunluklarının hesaplanabilmesi." (kaynak)



Hem sonra, satranç tahtası üzerindeki kareler arasındaki mesafe, Manhattan mesafesini akla getirir. Şah ve yakın arkadaşı vezirin hareketleri ise Chebyshev mesafesinde ve aynı renk kareler üzerinde hareket eden filler ise yine Manhattan mesafesindedir, tabi satranç tahtasını 45 derece döndürürsek.

İşte bütün bunlardan sonra kendi satranç tahtama özel bir yer açtım, odamda. Ona sevdiğim şiirleri okuyorum, sevdiğim şarkıları seslendiriyorum, birlikte sevdiğim geometri sorularını çözüyorum, vesaire. Satranç tahtası olmayanlar ve az önce yazdıklarımı kıskananlar, varsa tabi, kendileri oturup uğraşsınlar. (Sevgi öyle kolay kazanılmıyor, evet.)

Sonra da enfes bir makale olan satrancın transandantal geometrisini ve şu klişe olan buğday hikayesini okusunlar, şaşırsınlar, hoşlarına gitsinler.

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz