Masal bu ya, Külkedisi saat tam da on iki de aklı başına gelmiş, evde olması gerektiğini hatırlamış. “Gitme!” diye seslenmiş Prens arkasından ama, Külkedisi bir an bile durmadan koşup durmuş, Hülya Koçyiğit gibi oradan uzaklaşmış. Geriye kala kala camdan ayakkabıların bir teki kalmış. Diğer tekini nerede kaybettiğini bilmiyormuş. İşte o ayakkabının diğer teki sarayın merdivenlerinde buluvermişler. Sonra da bu ayakkabı sayesinde prensese ulaşılmış.
Gördüğünüz gibi prensin yüz geometrisinden haberi bile yokmuş. (Gerçi prensin 14 Şubat'tan da haberi olduğundan emin değilim.) Boş yere ayakkabıyı bir sürü ayakta deneyerek, pis ayakların kokusuna maruz kalmış. Güzel prenseslerin diğer insanlardan yüz geometrileriyle farklılık gösterir, elbette. Yüz geometrisi sayesinde prenses burunları, dudakları ve gözleri; sadece güzelliğin kimliğini doğruluyor.
Yüzümüz, tek yumurta ikizleri hariç her prenseste farklı özellikler gösterir ve bu yüzden ayırt edici bir özellik olarak şurada, burada ve otomasyonda kullanılabilir. Ama tabi, yüz tanıma, parmak izi tanımadan pek zor işlemleri gerektiren bir teknolojidir. Her ne kadar çeşitli araştırmalarla belli bir noktaya gelinse de, insan beyninin ulaştığı seviyelerin çok gerisinde kalındığı tüm bilim adamları tarafından kabul edilmektedir.
Bu arada günler geçtikçe daha fazla insan, yüz geometrisinin tasarlanmasına ve azıcık da düzeltilmesine giderek daha çok para ve biraz da zaman harcıyor. Estetik ameliyatı olma baskısı, moda, sağlık ve magazin sayfalarının dayattıkları, tv’de karşımıza çıkan şovlar ve pespembe dizilerle pekiştiriliyor.
Baştan anlaşalım, estetik cerrahide burun ameliyatları pek zor müdahaleler olarak kabul etmeliyiz. Cerrah dediğin bu konuda, biraz teknik açıdan deneyimli biraz da sanatsal açıdan yetenekli olmalı. Burun estetiği uygulamaları kişiye özel biçimlendirilmelidir. Yüz geometrisinin kişisel olması gerekir, evet.
Yazının sonunda sizin veya sevgilinizin yüzünü resimdeki gibi değiştirme fırsatı sunuyoruz. Aynada gördüğünüz geometriden sıkılanlara, yearbook!
(*)