google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w Ağustos 2007 | aylak abaküs*



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon

Film senaryosu: Daire'yi kurtaran sayı

Cuma, Ağustos 31, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Daire diğer geometrik şekillerden gelen açıların tehditi altındaydı. Fakat bir rivayete göre tüm zamanların 1'de buluştuğu anda Daire'ye bir sayı gelecek ve Daire'yi bu tehditlerden kurtaracaktı. O tarih 11.11.1111, o saat ise 11:11:11 idi.

Bütün matematik severlere göre bu tamamen bir saçmalıktı. Hatta 11.11.1111 günü saat 11:10'da üst yetkili bir sayı:

-Gördüğünüz gibi ey matematik halkı saat 11:10 oldu ve halen Daire'yi kurtarması beklenen sayı Daire'yi kurtarmadı, salaklık bizde ki bugüne kadar oturupta bu sayıyı bekledik sizler gibi, çekilin önümden Daire'yi ben kurtaracağım!

Konuşma bittiği anda saatler 11:11:11'i gösteriyordu. Bütün dinleyiciler aynı anda:
-Haaaa!
dediler ve bir uğultudur başladı...

1 sayısı ise konuşmayı bitirdiği anda çoktan yola koyulmuştu. Üçgen gezegenleri uçan dairesiyle artistik hareketlerle geçti. Geometri galaksisinin en ucunda, işte bütün maviliğiyle parıldayan Daire oradaydı...

1 kolundaki saate baktı, uçan dairesinin teknolojinin sınırlarını zorlamasına rağmen yeterince hızlı olmadığını düşündü. Tarih 11.11.2007 olmuştu. 'Olsun.' dedi:
"Geç olsun da güç olmasın."

Daire'de ilkin top oynayan küçük sayıları gördü. Yanlarına gidip:
"Merhaba, ben sizi kurtaracak sayıyım."

dedi, gururla. Küçük sayılar ise:

"Ohooo, o sayı bir rivayete göre 11.11.1111'de saatler 11:11:11'i gösterirken gelip bizi kurtarmış zaten amca... Yani biraz geç kalmışsın sen, bak bize hiçbir açı saldırmıyor artık, sakinleşti hepsi sözümüzü dinliyorlar. "

1 geri dönmeyi göze alamadı, maazallah yolda falan ölebilirdi, ömrünün geri kalanında diğer küçük sayılarla top oynamaya karar verdi. O günden beri 1 sayısı bir acayiptir. Lakabı da 'Daire'yi kurtaramayan sayı'dır. Geldiği gezegen de matematikte geri kalmış gezegenlerin önde gidenidir. Yani en azından haber alma açısından öyledir, Allah başa vermesin tabii...

Haa bu arada, Daire'yi asıl kurtaran sayı ise asaldır, 11'dir.


[resim alıntıdır]

Yılın En Gözde Eğlence Mekanları & Merkezleri

Çarşamba, Ağustos 29, 2007
0 elemanlı yorum kümesi



Haber merkezimiz araştırıcı kimliğini ortaya koymaya devam ediyor. Bu haberimizde, gece hayatına ufak bir bakış atıp, sizleri aydınlatmaya çalışacağız.

Televizyon kültürünün bizlere sunduğu içi boşaltılmış eğlence dünyası, sadece tüketim halinde olmamızı istiyor, bunu biliyoruz. Üstelik bunları gözler önüne sermekte başka bir marifet, tabi. İşte böyle bir anlayış içerisinde olmadıklarını gösteren geometri elemanlarını unutmadık ve onlar için yılın en gözde merkezlerini derledik.

Çember Club: Girişlerde damsız kimse alınmıyor. Eğer bu halde iseniz, bu eğlence mekanına sadece teğet geçebilirsiniz, bizden söylemesi. İşte yanınızda bir pi sayısı bulundursanız, iyi ederseniz. Herkesin dikkatini çekmeyi başarırsınız. Çünkü içeride çember üretimi yapılıyor, evet bildiniz. Tabi bunun için yanınızda ne gerekirse işte, getirin.

Koordinat Cafe: x, apsis ve y, ordinat ‘tan oluşan bir alan sunuluyor, size. Burada herkesin noktası belirlenmiştir. Tabi, bu yüzden günler öncesinden yer ayırmak size kolaylık sağlayacaktır. Gelirken yanınıza te cetveli almayı unutmayın. Yoksa kapıda kalırsınız.

Yamuk Park: Yükseklik seçimleri size bırakılmış olan bu mekanda, güzel vakit geçirebilirsiniz. İşte kenar uzunluklarını fazla dert etmeyen bir geometrik elemansanız, daha rahat edebilirsiniz.

Hız göstergesinden 120 sayısı

Pazar, Ağustos 26, 2007
3 elemanlı yorum kümesi

Bu araba 120 ile gittiği zaman benim bayramımdır. Yani öyle böyle değil 'Asfalt ağladı be!' derim içimden defalarca, yalnız bunu duyan sürücüm daha fazla gaza gelip 120'yi geçer ben de ona 'Buralarda radar var abi dikkat...' derim yavaşlar yine gösterge gelir üzerimden geçer.

Gösterge çok hoş sohbet bir abimizdir. Arabanın şehiriçi trafiğinde dolaştığı günlerde arasıra bir merhabamız oluyordu ama bu aralar başka şehire gidip geldiği için araba daha sık görüşebiliyoruz. Bana dediğine göre 50'den nefret ediyormuş. Sürekli şikayet ediyormuş 50, 'Bak yine şehiriçinde hız yapıyor.' bu araba diye.

140'ı ise hiç görmemiş çok merak ediyormuş onu. Bir gün otoyolda 140'a gidip bir bakacağım dedi, 'Aman abi sakın yapma böyle bir şey yazık arabaya' dedim.

Düşünecekmiş... Umarım iyi düşünür.

(resim)

Bak, En Güzel Oyunlar : Eğlenceli Matematik Oyunları

Pazar, Ağustos 26, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Bak servisimiz bu sefer en iyi oyunları derledi. Önce flash oyunlar hizmeti veren bir site keşfetti. Sonra bunların arasından işe yarar olanları seçti. Sonra da olaylar şöyle gelişti :

Kum Saati : İki tane kum saati olan oyunumuzun amacı pek basit sanki. İki tane kum saatinin üzerinde yer alan dakikalara dikkat etmeye çalışmak lazım. Birisi 7 dakika, diğeri 11 dakika. İşte bu ikisinin oranından 15 veya 24 dakika elde etmelisiniz. Hepsi bu.

Köprü Trafiği : Köprünün bir tarafından diğer tarafa geçmek için yardım bekleyen insanlar görüceksiniz. İşte üzerindeki sayılara bakmak lazım önce, sonra da ellerindeki lambaya dikkat etmek. Lamba 30 dakika gibi zamanda dayanıyor. Tabi, köprünün başındaki insanların hızları farklı. Ona göre bir güzellik yapmanız gerekecek.

Tangram : Oyunda verilen küçük geometrik şekilleri iyi değerlendirip, bunları büyük şekilde yerleştirmek. Başka bir amaç aklıma gelmiyor, doğrusu da bu.

Sayı Avı : Hani bildiğimiz kelime avına pek benziyor. İşte verilen dört işlemlerin sonucu bulmaca içerisinde saklamışlar. Onu bulmak için fareyi sürüklemek gerekebilir.

Başka başka oyunlar da var tabi, onlar da şöyle sıralansın:

popüler oyun sudoku,
hanoi kulesi,
su kavonozları,

Haftalık Başarı Öyküleri: Bir Şirket Kuruluşu

Cuma, Ağustos 24, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Birazdan okuyacaklarınız, bir aile şirketi olan A kümesinin nasıl bir evrensel küme haline geldiğini anlatmaktadır. Bütün kümeler için ibret vericidir, evet bildiniz.



İş hayatına babasının yanında bir elemanlı küme olarak başladı. İşe başladığında 41 yaşından gün almıştı. Bunca zaman, etrafta aylaklık etmişti, yani boş küme olarak çalışmıştı. Ailesinin iş yeri vardı ama, babası boş küme olarak kabul edemeyeceğini söylemişti. Bunun üzerine birkaç sene hayata küsmüş, bütün elemanlardan uzak durmuştu. Ama bütün bunlar geride kalmıştı ve artık bir iş sahibiydi.

Babasından elemanları birbirinden ayırt edebilmesini öğrenmişti. Birkaç eleman bir araya geldiğinde hemen ortak özellikleri ve ortak olmayan özellikleri sıralardı. Onları kendi evinde hissetmelerini sağlamak için uğraş verirdi. Bir dediğini bir, bilemedin iki veya üç etmezdi. Böylece çok iyi anlaşırdı, elemanlarla.

Biraz zaman geçtikten sonra kader, eski türk filmlerindeki görevini sürdürmüş, yani kader, yine ağlarını örmüştü ve A kümesi babasını kaybetmişti. Babasının ona bıraktığı vasiyette, aile şirketini bir evrensel kümeye çevirmesi isteniyordu. Bunun için elinden gelini yapmaya hazırdı. 41 yaşından gün alabilirdi ama, 41 kere maşallahı olan bir kümeydi ya da en azından böyle olması lazım gelirdi.

Vasiyeti katlayıp cebine koydu ve doğruca aile şirketinin başına geçti. 40 yıldan beri dinlenen saksısı birden çalışmaya başlamıştı. Hemen şirketteki eksikleri tespit ettirmişti, tabi sonra da bunları gidermek için önce evinden malzeme getirme kararı almıştı. Çünkü şirkette masa, sandalye bile yoktu. Sonra da A kümesine eleman çekmek için çözüm yollarına geçmişti. Önce reklam ajanslarıyla anlaşmıştı. Matematik TV ‘ de akşamları pespembe dizilerde yayınlanan aptalca reklamlar büyük ilgi görmüştü. A kümesine yavaş yavaş yeni elemanlar gelmeye başlamıştı. Bunun üzerine 5 tane diziye birden destekleyici (sponsor) olmuştu. Diğer rakip kümelerin ilgisini çekmişti bu durum. 4 diziye destekleyici olan B kümesi ‘nden ortaklık teklifi gelmişti. Bunu kaçıramazdı ve hemen aralarında bir birleşme yaşanmıştı. A kümesi şirketi artık büyük bir holding sayılabilirdi. Ama bu asla yetmezdi. Çünkü evrensel küme sayılamazdı. Hem sonra babasının vasiyeti ne olacaktı?

İşte bu yüzden yabancı yatırımların ilgisini çekmeye karar vermişti. Yurt dışındaki bazı kümelerin markalarını kapmak için uğraş vermeye başlamıştı. Yerli malı, yurdun malı lafını şirketin tedavülünden kaldırma kararı almıştı. Böylece A kümesi onlar için çalışmaya başlamış, onlarla birleşme kararları almış, onlar için yaşamaya başlamıştı.

Gün geçtikçe eleman sayısı artmış mı, artmıştı. Böylece o artık evrensel bir küme olmuştu. Başarı böyle bir şeydi. A kümesi 43 yaşında zirveye oturmuştu. Birkaç yılda azim ve çalışma hırsıyla bunlar olmuştu. Herkesten alkış almıştı.

Fotoğraf alıntıdır: http://www.freefoto.com/preview/04-01-18?ffid=04-01-18

Matematiksel Yapılar Video Gösterisi

Salı, Ağustos 21, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Hani matematiksel yapılar resim galerisi olduğunu şurada söylediğimiz çalışmalar vardı ya, işte onların video hali.



Kızını Evlendirmek İsteyen Annelere Nasihatler

Pazartesi, Ağustos 20, 2007
4 elemanlı yorum kümesi
Mesrur Hanım isterler de yazmaz mıyız? İşte buyrun kızını evlendirmek isteyen annelerimize tavsiyelerimiz:

-Öncelikle damat adayının temel matematik işlemlerini bilip bilmediğini test edin. Bir örnek soru:

Ali elindeki paranın dörttü üçünü harcıyor, geriye kalan parasının sekizde yedisini kızkardeşine veriyor.
Bütün bu karışık işlemler için Ali muhasebecisine ne kadar para ödüyor?

(cevap: 0 tl çünkü Ali bu işlemleri matematik öğrencilerine yaptırıyor)

Eğer bilmiyor, üstüne üslük "Yavvv, ne gerek var şimdi, bunlar günlük hayatta benim ne işime yarayacak ki..." diyorsa, direk eleyin. En azından gayret sarf edenlere bir şans daha verin.

-Sonra bir, bir... Şimdi aklıma gelmedi ama hani şu masallardaki prensler kadar yakışıklı olmasına ve beyaz atlı değil de arabalı olmasına dikkat edin. Atlı ise eğer eleyin, kızınızın şehrin ortasında süvariler gibi dolanmasını istemezsiniz heralde...

-Mesleğine gelince; dedik ya, matematik seven bir prens olsun, prens değilse de prens olabilme ihtimali olsun.

-Bir de tabii ki de Cars filmindeki şimşek mcqueen kadar sevimli olsun.

Böyle bir aday bulamadınız mı? Buldunuz da 'Teyze teyze, ben senin kızını ne yapayım beni ne Cameron Diazlar, Julia Robertslar istedi de evlenmedim.' mi dedi?

Vazgeçin, siz evlendirmeyin. Zaten kızınız yarın öbür gün birine aşık olur, gözü hiçbir şey görmez; bütün bu nasihatlerinizi de kulak arkası eder.

Oğlunu Evlendirmek İsteyen Annelere Nasihatler

Cumartesi, Ağustos 18, 2007
2 elemanlı yorum kümesi

Biz bugüne bugün 3 bilemedin 4 düğün dernek yapmışızdır, sayıları baş göz etmek görevimiz. Tabi, sayılar da 40 gün 40 gece eğlenmişlerdir. İşte bu yüzden ölmeden önce mürvet görmek isteyen anneler not alsın.

- Anneler biricik oğulcuklarını iyi pazarlamaları gerekir. Tabi, bu yüzden sattığı ürünün özelliklerini bilmelidir. Oğlu kaç basamaklıdır, tam sayı mıdır, tek sayı mıdır gibi gerzek sorulara cevabı yapıştırabilmelidir.

- Anneler oğullarının kötü huylarını kesinlikle saklamalıdır. Hem dört işlemde başarılı olduktan sonra gerisinin ne önemi vardır, ayol.

- Anneler oğulcuklarına başarılı evlilikleri olan sayıları örnek göstermelidir. Bu yüzden tv’deki magazin zararlılarından ve onların fasulyeden ilişki örneklerinden uzak durulmalıdır. Sayılardaki aile yaşantısını hatırlatacak video klipler hazırlanmalıdır.

[kaynak]

Komik Haber: Kaçak Göçmen Açılar Yakalandı!

Cumartesi, Ağustos 18, 2007
2 elemanlı yorum kümesi

Bir dik üçgen üzerinden kareye gitmek isteyen 90 derecelik açılar, dikdörtgen polisi tarafından yakalandı.

Dik üçgendeki yaşamlarından memnun olmadıkları her hallerinden belli olan açılar, daha refah bir yaşama ortamı istedikleri anlaşıldı. Hem sonra, karede daha çok arkadaşları olacak olan 90 derecelik açılar, bunu da belirtmeden edemedi.

Dik üçgende kendilerine verilen maaşı beğenmediklerini, apaçık dile getiren bu kaçak açılar, kovulmayıp kendileri istifa ediyor. Sonra da onlar için zor günler başlıyor, tanımadıkları kenarlarda sabahlıyor, kimi zamanda tanrı misafiri olmak durumunda kalıyor.

Yakalanan açıların dik üçgenler ülkesine geri gönderilmesi planlanıyor. Tabi, aynı kaçak kamyonla gitmek istemiyorlar.

Artık üçgen ve kare denilince buna benzer uyarı işaretleri akla geliyor. Bu yolla kaçak yaşamak isteyen açıların önü kesilmek isteniyor.

[aylak abaküs ajansı- istanbul]


Evine Haciz Gelen Bir Sayının Günlüğü

Perşembe, Ağustos 16, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Sevgili Günlük,

Biz hani taksitle çocuklara altın abaküs almıştık ya, işte onun parasını hala ödemiş değiliz. Bu yüzden eve haciz geldi. Ama görevlileri iyi karşılayamadık. Tam da yemeğimizi yemiştik. Tabi, tabaklarımızı filan alırlar diye hemen bitirdik. İşte şimdi bir güzel tartışabilirdik.

Günlük, seni kandıracak değilim, bunu yapmadık. İzlediğim pespembe dizilerde tartışmanın işe yaramadığını görüyorduk. Biz de her gerzek tv izleyicisi gibiyiz, sen de biliyorsun. Her gördüğümüzü örnek almak zorundayız. İşte böylelikle aklımdan kanal değiştirdim ve tabi ki dişi yakarış geldi aklıma. Hani bunda başarılı olursam, televizyona bile çıkabilirim. Bu yüzden vakit kaybedemezdim. Hayali bir yönetmenden motor sesini duydum ve hemen başladım.

Memurlar durun. Sizin de çocuklarınız vardır, keşke onları da getirseydiniz, kardeş kardeş oynarlardı, neyse ne diyordum. Size göz yaşlarımı göstermiş miydim? İşte bakın. Sonra bu çocukların her biri küçük emrah' tan daha zavallı. Küçüğü büyüyünce kesirli sayı, büyüğü de ondalık sayı olacak. Bunun için hepsi. Yoksa trabzonsporun sahasındaki olaylardan çıkaracak değiliz. Lütfen. Rica ediyorum. Bakın birazdan arka fonda Emre Sayısaydın ‘ın şarkısı başlayacak. Hemen başlamayın. Bu şarkının çalmasını bekleyin. Lütfen! Sayı değerimi çiğnemeden yapamazsınız bunu.

Dedim ve müzik başladı. Artık onlar da ağlayabilirdi. İşte her şey yolundaydı. Ve böylelikle kurtulmuş olduk. Bir daha ki gelişlerinde ne yapsam diye kanallara bakıyorum hep. Böyle programlar iyi ki var be, günlük.

İyi ki.

[kaynak]

Müzik: Sensiz sayı doğrusuna düşmanım

Çarşamba, Ağustos 15, 2007
2 elemanlı yorum kümesi
Sayılar bu aralar en çok bu şarkıyı dinliyor...

Birler basamağından alacaklı onlar basamağı gibi,
Soluma baktım bugün, sayılarla konuştum.
Köklü sayı gibi, rasyonel sayı gibi, tamsayı gibi,
Kökten çıktım bugün paydayla konuştum.

Sıfırı ilk kez gören çarpan gibi,
Gördüm yokluğu gördüm, yutuldu sayılar,
Yutan eleman, yutan eleman, ne varsa kalanım...
Yokluğunda kaç basamak eder sayı değerim?
Ne olur gel, gel, gel, gel,
Ben sensiz sayı doğrusuna düşmanım.

Kestiğim çizgilerden rasyonel sayılar yaptım ama,
Yokluğunda ne pay oldum, ne de payda...
Reel miydi gördüğüm bütün sayılar,
Karmaşık sayı süsü verilmiş kök içinde eksi birlerim...

Sıfırı ilk kez gören çarpan gibi,
Gördüm yokluğu gördüm, yutuldu sayılar,
Yutan eleman, yutan eleman, ne varsa kalanım...
Yokluğunda kaç basamak eder sayı değerim?
Ne olur gel, gel, gel, gel,
Ben sensiz sayı doğrusuna düşmanım.

(Şarkının orjinal hali Gripin'e ait: Sensiz İstanbul'a Düşmanım)

Haftalık Kişisel Başarı Hikayeleri: 2 Sayısı

Salı, Ağustos 14, 2007
1 elemanlı yorum kümesi

Haftalık olarak sizler için başarı öyküleri anlatacağız. Kişisel gelişimin ne demek olduğunu bizden öğrenin. Biz var ya, bugüne kadar ne nlp yalanları dinledik ama, artık yeter. Sayıları kandırmayalım. Onlar sayı olabilir ama, salak değiller. Neyse neyse, işte ilk olarak 2 sayısının öyküsünü dile getireceğiz. Sırf, pısırık ve kendini zavallı gören sayılara örnek olsun, diye. Başlıyoruz.

Hayata bir yaşında değil, iki yaşında başladı. Hayır hayır, nüfus memurunun yaptığı gerzekçe bir kıyak değildi bu. Bu kendiliğinden oldu, doktorlar bile şaşırdı, bazı hemşireler fenalık geçirdi, bazıları da erken doğum yaptı, bayılan hemşireler ayılıp, doğum işlemlerine yardım etti. İşte 2 yaşında hayata başlayan 2’ye annesi iki adını verdi, hayatta başarıyı yakalasın, bırakmasın diye.

İki, okul hayatına ikinci sınıftan başlamak istedi. Doğumdan sonra hızını alamadığı için değil, sadece bunu istiyordu. Hem de çok istiyordu. İşte başarının ilk şartı istemek. (Bizi okuyan zavallı sayılar varsa, not alsın bunu.)

Öğretmenleri 2’deki göstermelik çalışkanlığı, abartılı kibarlığı ve derslerini su gibi ezberlemesini görüyor, onu durmadan takdir ediyorlardı. Bu yüzden öğretmenler aralarında toplandılar ve görülmemiş bir karar aldılar. Böylece iki sayısı, ikişer ikişer sınıf atlayarak okulunu çabucak bitirdi.

İki, ilk olarak Çift Sayılar AŞ ‘de iş hayatına başladı. O kadar çalışıyordu ki, geceleri koyun saymaya fırsat bile bulamıyordu. Çift Sayıların Genel Müdürü 4 sayısı, bu çalışmaya hayran kalıyordu. Üstelik 2’ nin diğer sayılardan daha fazla sömürmesini umursamıyordu bile. Karar vermişti artık. Onu kızıyla evlendirecek ve şirketin başına geçirecek, kendisi de Hulusi Kentmen gibi bir hayat yaşayacaktı. Ve bu aklındakileri de ertesi gün yaptı. Çünkü başarı bekletilmezdi. (Bunu da not alın, lütfen.)

İşte sonra olaylar gelişti. 2 sayısının bir şirketi vardı ama, bu yetmezdi. Artık hırslanması lazımdı, ağzından köpükler çıkarak kadar hırslansa yeterdi. 2 sayısı çok uluslu bir şirket olan Asal Sayılar LTDŞTİAŞ ‘ye gözünü dikti. Nihayet bir hedefi vardı. (Burası da not alınsın, aferin.) Ve tabi ki, gün geçtikçe kendisini geliştiriyordu. Bidolu kursa yazıldı. Özellikle bölme işlemleriyle ilgili özel dersler aldı. Hem de nlp dersleri içeriyordu. (Bu dersleri bizden de alabilirsiniz, indirim yaparız.)

İşte sonra yıllar geçti. 2 sayısı şimdi uluslar arası asal sayı şirketlerinde at koşturuyor. Çünkü hem kendisine hem de 1 sayısına bölünebilen, çift sayı olma hakkını kazandı. Yani bunu başardı. Kendisi değil, tabi. Bizim teorik derslerimizle yaptı bunu. (Bunu da not alın.)

Ya gördünüz mü? Bizim derslerimiz her zaman işe yarar. Haftaya tekrar görüşürüz.


[resim]

Masal: Üçgen şapkalı kız

Pazartesi, Ağustos 13, 2007
0 elemanlı yorum kümesi












Herkesin üçgen şapka taktığı çok çok uzaklardaki bir matematik köyünde yine rutin işlemler yapılan bir günde, yapılan işlemleri sorgulayan tek bir kişi vardı.

Köy halkı hiç kimseye 'üçgen şapkalı' demeyi tercih etmiyordu. Oysa hepsi üçgen şapkalıydı ama bunu çaktırmamak için üçgen şapkalı olmanın bahsini hiç mi hiç etmiyorlardı. Tek bir kişi, tek bir gün, belki de tek bir an (ki bu konuda halen çeşitli söylentiler vardır) buna cesaret edebildi.

Köyün bilge adamı işlemleri sorgulayan kızla uzun uzun sohbetin ardından ona 'Kızım bak ben sana üçgen şapkalı olamazsın demedim, üçgen olamazsın dedim.' diyerek hem vurgulaması gerekeni çok güzel vurgulamış, hem de kızın kafasını iyice karıştırmıştı. Sonra gönül rahatsızlığıyla arkasına yaslandı.

Ertesi gün köyde herkes artık küçük kıza 'Hey üçgen şapkalı, nükleer şapkalı kız hakkında ne düşünüyorsun, eheheheeeheh' diyerek onunla alay etmeye başladılar. Saf kız ise yine saf saf 'Bush yaşadığı sürece sağlığı açısından tehlikeli olacağını düşünüyorum.' diyerek cevap veriyordu.

Yine de tüm bu sorgulamalarına rağmen üçgen şapkalı kız yapması gerekeni yaptı. Daire babaanesine çörek götürdü, yolda kurda yem oldu. Dikdörtgen gelip onu kare kurdun midesinden çıkardı.

Masal her yeniden başladığında sonun aynı olacağını bilen üçgen şapkalı kız, bu masalı sorgulamanın da masalın bir parçası olduğuna inanmıştı artık.

(resim)

Karelere yardım ve yataklık derneği çalışmaları

Pazar, Ağustos 12, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Geometri çalışanları arasında en titiz eleman olarak bilinen kareler, sonunda bir araya gelip, bir dernek kurdular. Haber merkezimize kendileri geldiler ve bize içlerini döktüler, diğer geometri elemanlarının dedikodusunu yaptılar. İşte bunlardan yorulduktan sonra da çalışmalarını anlattılar.

- Kenarlarımızın eşit olup olmadığını anlayabilmek için, otomatik ölçüm yapabilen metre takımı hazırlanacak.

- Aynı şekilde açılarımızın 90 derece olduğunu anlamak için otomatik açıölçerler hazırlanacak.

- Köşegenlerimizin uzunluklarını belirlerken zorlanıyoruz. Bu yüzden bir formül bulduk biz. Bu formül, bir kenar uzunluğu ile kök 2 sayısının çarpılmasıdır. İşte bu formülü herkese yaymak niyetindeyiz.

- Bizi kıskanan diğer geometrik şekillere karşı savaş açtık. Bize benzemeye çalışmasınlar. Mesela eşkenar dörtgenleri kınıyoruz. Ama boşuna çaba harcıyorlar, kimse bizim gibi titiz olamaz. Biz dernek olarak bütün eşkenar dörtgenleri ziyaret edip, aramızdaki farkları anlatmaya çalışacağız.

Şimdilik bu kadar. Eylemlerimiz sürecek!

Futbol Haberleri: Matematik Süper Lig Fikstürü

Pazar, Ağustos 05, 2007
0 elemanlı yorum kümesi

Matematik Süper Liginin fikstürü daha okullar açılmadan çekildi, sevenlerini pek mutlu etti. Sezonun ilk derbisi 2. hafta Tek Sayılar ve Çift Sayılar arasında yapılacak. Pek Süper Lig okulların kapanmasıyla son bulacağa benziyor.


1. Hafta: Eksi Sayılar Belediyespor - Artı Sayılar Gücü

Eksi Sayılar kulübü bilindiği geçen sezonunki kadrosuyla karşımıza çıkacak gibi. Dört işlemi daraltmayan, çarpma işlemlerinde uzaktan şutlarla şansını deneyen bir takım. Artı sayılar ise, kadrosuna kattığı üstün sayılarla skor üstünlüğünü artı bir şekilde yakalayacak gibi.

2. Hafta : Kareköklü Sayılar Birliği – Doğal Sayılar Spor

Kareköklü sayılar bilindiği gibi kadrosu bir hayli zengin oyuncularla dolu. Doğal Sayılar takımı bu durum karşısında afallayabilir, aklı karışabilir. Hazırlık maçlarında da hazırlıksız olduğunu gördük. Bakalım iyi işlem yapan kazansın. Diğer maçlar ise şöyle:

Tek Sayılar – Çift Sayılar (Geçen seneki karşılaşma)

Tam Sayılar Spor- Reel Sayılar Spor

Asal Sayılar Spor – Ardaşık Sayılar Spor

Kesirli Sayılar BELEDİYESPOR – Üslü Sayılar Gücü


(abaküs)

[resim]

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz