google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w aylak abaküs* | Your Tagline



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
eğlenceli-matematik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eğlenceli-matematik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Üç Boyutlu Dayanılmaz Heyecan

Pazartesi, Ocak 14, 2008
0 elemanlı yorum kümesi

Üç boyutu ile var olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayanlar, katı maddelerdir. Onlara şurada burada rastlarız, hatta elimize alıp oynamamıza izin bile verirler. Küpler mesela, bu haliyle mutlu gibidirler, her şey olmaya hazırdırlar ve bizimle vakit geçirmek isterler. Tavlada karşımıza çıkarlar mesela, durmadan yuvarlanıp dururlar, boş kahve fincanlarında yaşarlar bazen. Bu halde televizyona çıkıp reklamlarda veya dizilerde filan zar olarak rol alırlar. Sonra bir de rubik küp olanları vardır. Öyle popüler kültür için pek çalışmazlar, evet. Yine de bu küpler de sahip olduğu renklerle dikkat çekmek peşindedirler. Ama şu var ki, ellerinde durmadan renk değiştirmelerini isteyen insanlar çoktur, bununla eğlenirler hatta. Belki bu haliyle keşfedilip, televizyona çıkmanın hayalini yaşarlar, bilemeyiz.


Küpler ile beraber gezip dolaştığımız zaman, (ki çoğu zaman bunu yaparım) bir derinlik duygusu başlar içimizde. Ona durup baktığımız zaman bizden bir şeyler sakladığınızı anlarız. Çünkü onlar, bize şimdiye kadar içini göstermemişti, hem de televizyonlara çıkıp rahat tavırlar sergilemelerine rağmen, utangaçtılar. Olsun, biz yine de onların içindeki herhangi bir noktanın konumunu tarif edebilirdik. Belli bir köşe sıfır noktası olarak referans alınırdı ve noktanın konumu x, y, z eksenlerindeki üç sayı ile açıklanırdı. Hepsi, neredeyse bu kadarlıktı.


Küplerden daha cesur olup içini göstermekten çekinmeyen bir cisim daha var, aslında. Hemen aklımıza parklarda kurulu duran, çocukların tırmanmasını bekleyen yatay ve dikey parmaklıklar gelir. Bunların, Sebastian Hinton tarafından tasarlandığını söyleyebiliriz. Vikipedi’de yazılanlara bakılırsa, bütün bunları çocukların üç boyutlu cisimleri daha rahat anlamaları için düşünmüş. Böylece herkes gidip, boyutlara tutunmaya çalışarak, onların ne demek olduğunu biraz olsun somut bir şekilde anlar. Boyutlar ise, bu kadar ilgi görmekten hayli memnun olmalı.





Hem sonra, hayatımızda üç boyutlu puzzlelar da var artık. Bunlar da parklarda olmayan başka bir heyecan sanki.

Büyük Derbi: Tek Sayılar-Çift Sayılar (2.Devre)

Çarşamba, Mayıs 02, 2007
0 elemanlı yorum kümesi
Büyük derbinin ikinci yarısında tekrar sizlerle beraberiz. Hatırlatalım ilk yarıda tek sayılar 19'un golüyle 1-0 öne geçmiş, çok geçmeden Çift sayılar da 20'nin golüyle beraberliği yakalamıştı. Evet sayın Pi, sizce ikinci yarıda bizleri neler bekliyor?

-Ligin durumu malum, ev sahibi ekibin şampiyonluk için bu üç puana çok ihtiyacı var, fakat çift sayılar da kolay kolay mücadeleden vazgeçecek gibi gözükmüyor. Hep beraber izleyip göreceğiz.

Evet, 0'ın düdüğüyle heyecan dolu derbinin ikinci yarısı başlıyor. Çift sayılar başladı. 8'den 10'a kısa bir pas, 10 topun gelişine bir vuruş denemesi yapıyor, fakat tecrübeli kaleci 1 için kolay bir top. 1 kaleci vuruşunu kullandı. 5'ten 7'ye, 7'den 13'e uzun bir pas araya giren 12 oldu. 12 topu boş alana taşıyor, çift sayılar sol kanadın ortalarından bir atak denemesinde, 12 boşta kalan 20'yi gördü, çift sayılar tehlikeli geliyor. 20 kale önündeki 22'ye doğru yükseltti topu, 22 dengesini mi kaybetti diye bakıyoruz, hayır, penaltı, 17 22'ye müdahale edince hakem penaltı noktasını gösterdi! Hakem pozisyona çok yakındı, tek sayılar itiraz ediyorlar, fakat hakemin kararı değişmeyecek. Takım kaptanı 19 hakeme yoğun itirazlarını sürdürüyor, 19'un sarı kartı var ve hakemden 19'a ikinci sarı kart! Tek sayılar 10 kişi kalıyorlar sahada. Maçın seyrini etkileyecek kritik anlar, ne dersiniz sayın Pi?

-Doğrusu 0'a yakışmayacak çok amatörce iki karar, yazık.

Tek sayıların teknik direktör'ü e sayısı, sahaya indi neredeyse, hakeme bir şeyler söylüyor. Yan hakem e'yi sakinleştirmek için oraya koştu. Bu arada bakıyoruz, çift sayılardan 20 kullanacak sanırım penaltıyı, hayır, 22 geldi. Çok gergin anlar, tribünlerden uğultular yükseliyor. Hakem düdüğünü çaldı, 22'den sert bir vuruş! Top dışarda! Evet sayın dinleyiciler, çift sayılar penaltı atışından faydalanamıyor, 22'yi teselli etmeye geldi arkadaşları, 22 çok üzgün.

Maç orta alandan tekrar başladı, tribünlerden yine tezahüratlar yükseliyor. Tek sayılar hızlı başladı. 5 sağ kanatta boşta kalan 13'ü gördü, 13'ten 15'e kısa bir pas, 15'in karşısında 16 var, 15 16'dan sıyrıldı, çift sayıların ceza sahasına doğru yükseldi top 8, topu dışarı gönderiyor, korner. Vuruşu kullanmak üzere 13 geldi, 13 bir hayli koştu bu akşam. 13'ten güzel bir orta, 17'den kafa vuruşu ve goooool! Atamayana atarlar kuralı derbide tekrar gösterdi kendini. Penaltıyı kaçıran çift sayılar 2-1 yenik durumda. 17 7'sini eğip 9 yaptı! 17 bu golü kırmızı kart gören 19'a armağan ediyor sanırım.

Çift sayılar başlattı tekrar oyunu. 10'dan 12'ye, 12 gelişine vurdu. Top orta alanda, 16 karşına 17'yi aldı, 16 17'den sıyrılırken 17'den topa değil, 16'ya müdahale. Hakem serbest vuruşu işaret etti. Tek sayılar dört kişilik bir baraj kurdular. Serbest vuruşu kullanmak üzere 10 geldi. Tribünlerden uğultu yükseliyor, 10 vuruşunu yaptı, top baraja çarptı. 10 topu tekrar kazanma çabasında, başarıyor da, tek sayıların ceza alanına bir orta, 22'den kafa vuruşu ve top dışarda.

1 kaleci vuruşunu kullandı, 7'den ileriye doğru bir vuruş, çift sayılar pres yapıyor, pres sonuç verdi, topu kapan 16 oldu. 18 gerilerden koştu, yardıma geldi. Karşısında 9 var, 9'u geçen 18'den şu denemesi, top dışarda.

Evet sayın dinleyiciler, 90 dakika tamamlandı, yan hakem 4 dakika uzatma işaret ediyor. Uzatmaların ilk dakikasının içindeyiz. 13 topu göğsüyle yumuşattı, etrafına baktı, atağın yönü sağ kanat. 15'in karşısında 8 var, 8 topu kaptı. Hiç bekletmeden tek sayıların ceza alanına yolladı topu. Orada topu karşılayan 20 oluyor, 20'den bir şut, top az farkla dışarda.

Sanırım bu maçın son atağı, çift sayıların da son şansıydı. Hakem kronometresini kontrol ediyor ve büyük derbiyi bitiriyor. Taraftarlar sevinç içerisindeler, adeta bir şölen havası var Doğal Sayılar Stadyumu'nda. Tek sayılar zoru başarıyor, 10 kişi kalmalarına rağmen çift sayıları yenmeyi başarıyorlar. Neler söyleceksiniz sayın Pi?
-Evet, istediğiniz oldu sanırım, tek sayılar kazandı.
Neler diyorsunuz böyle efendim?

-Espri yapıyorum, he he he. Neyse, sanırım maçın kader anı çift sayıların penaltı vuruşunu kaçırdığı an oldu. Moralleri bozuldu ki böyle stresli maçlarda psikoloji çok önemlidir. Tek sayılar emin adımlarla şampiyonluğa doğru ilerliyorlar. Ne diyelim hayırlı olsun.

Yani sayın Pi, yollarına devam edecekler ha?
-Matematiksel açıdan tamamen öyle olacak gibi gözüküyor.

Evet büyük derbiyi tek sayılar 2-1 kazanıyorlar ve burada bize ayrılan sürenin sonuna geliyoruz. Ben spikeriniz fea, yine bir maçta, yine böyle heyecan dolu bir maçta tekrar beraber olma dileğiyle iyi akşamlar diliyorum sayın dinleyiciler, taraftar kalın, futbolla kalın.

Büyük Derbi: Tek Sayılar- Çift Sayılar (1.Devre)

Cumartesi, Nisan 28, 2007
5 elemanlı yorum kümesi
Maç Kadrosu:
Tek Sayılar= 1,3,5,7,9,11,13,15,17,19,21
Çift Sayılar= 2,4,6,8,10,12,14,16,18,20,22
Hakem= 0
Stadyum= İstanbul Doğal Sayılar Stadyumu

Merhaba sevgili futbol severler. Matematik süper liginde bir derbi maçıyla radyolarınızdayız. Doğal Sayılar Stadyumu bir hayli kalabalık, seyirci sayılar daha maç başlamadan saatler evvel tezahüratlara başlamışlardı, maç başlamaya yakın coşku daha da arttı. Bu derbi epey bir süredir heyecanla bekleniyordu. Hava güzel, zemin futbol oynamaya müsait.

Tek sayılar 3-4-3 düzeniyle sahada yerlerini alacaklar. Kalede 1, defansta 3,5,7, orta sahada 9,11,13,15 ve ileri uçta 17,19,21 var. Çift sayılar ise bu maçta defansif bir oyun sergileyerek 4-4-2 düzeniyle sahadalar. Kalede 2, defansta 4,6,8,10, orta alanda 12,14,16,18 ve forvette 20 ile 22 gol arayacaklar. Ne dersiniz sayın Pi, atmosfer bir hayli heyecan verici?
- Ah evet, tam bir derbi havası...

Peki sizce hangi takım daha şanslı?
- Ev sahibi ekip seyirci avantajını kullanacaktır diye düşünsem de bu tür maçlar sürprizlere daima açık olmuştur. Her iki takımda da eksik futbolcu olmayışı maçı daha heyecanlı yapacak. Tek sayılara baktığımızda orta sahada bir hayli kaliteli futbolcular var, öte yandan çift sayılarda forvetteki 20' ye dikkat derim ben.

Evet sayın dinleyiciler 0 düdüğünü çaldı ve heyecan dolu 90 dakika tek sayıların vuruşuyla başladı. Tek sayılar maça hızlı başladı. 5'ten 7'ye, 7'den 13'e doğru uzun bir pas, 13 topu hiç bekletmeden rakip yarı alanına ortaladı, 21 orada ancak 8 araya girip topu taca attı. Taç atışını 15 kullandı, topu alan 17'den sert bir vuruuuş kaleye! Fakat top dışarda.

2 kaleci vuruşunu kullandı, çift sayıların atağı. 10'dan 18'e doğru bir pas, topu alan 18 önce şöyle bir etrafına baktı, ilerde bomboş duran 20'yi gördü. 20 topu aldığı gibi 22'ye doğru attı, fakat ofsayt.

1'den orta alana uzun bir kaleci vuruşu. Orada topu karşılayan 11 oluyor. Fakat 11 topu kaparken 12'yi formasından çekti. Bu pozisyonu kaçırmayan hakem, anında serbest vuruşu verdi.Serbest vuruşu kullanmak üzere 14 orta alana yöneldi. 14'ten tek sayıların ceza sahasına doğru bir orta. Fakat kaleci 1 erken davranarak topa sahip oldu. Fakat o da ne, ovvvv bunlar sahalarda görmek istemediğimiz hareketler, 22 bir hışımla 1'e doğru yürüdü. Neyseki anında olaya müdahale eden hakem olayın büyümesine izin vermedi. Her iki futbolcuyu da uyardı.

1'den çok uzun bir vuruş, top çift sayıların ceza alanının biraz gerisine düştü. 19 topu kaptı, 19 kendi gidiyor, 8'e şık bir çalım, 19 kaleciyle karşı karşıya, şuuuut ve gooooool, top ağlarda sayın futbol severler! Golün sahibi 19, sevincini formasını çıkartarak gösterirken 0 bunu affetmeyip sarı kartını çıkardı, 19 bunu pek sallamadı. Tek sayılar 1-0 önde.

Oyun orta alanda tekrar başladı. Topu alan 16, 20'ye doğru yuvarladı topu. 20'den 13'e nefis bir çalım, uuuuu, 9'dan çok sert bir hareket! Ne diyorsunuz sayın Pi, hakem oyunu devam ettirdi?
-Hoca bu pozisyonları kaçırmasın artık! Buz gibi faul.

Fakat o da ne, 9'dan topu çalan 22 ceza alanına doğru ilerliyor, Orta alandan koşup gelen 20'nin önünde bomboş bir alan. 22 topu oraya attı. Topu kapan 20 hiç bekletmeden, kaleye doğru sert bir şuuuut! Gooooool! 20 takımının beraberlik golünü kaydetti. Durum 1-1, çift sayılar beraberliği yakaladı.

0 Kronometrisini kontrol ediyor, vuruşu yaptıracak mı acaba? Evet vuruş yapılıyor ve yapılır yapılmaz hakem düdüğünü çalıyor ve ilk yarıyı bitiriyor. Ben spikeriniz fea, ikinci devrede büyük derbide tekrar beraber olacağız, şimdilik hoşçakalın.

Eski Türk Filmleri (1) Süzen Film İftiharla Sunar

Cumartesi, Nisan 21, 2007
1 elemanlı yorum kümesi
Adı: X' cik yavrum benim.

Acemi Yönetmen: aylak veya abaküs

Süper Senaryo : fea

Tür: ağlamaklı dram, kalabalık aile ve/veya büyük macera

Puan: 9,9 veya 9,8 veya daha fazla

Oyuncular: fonksiyon, a-b-c , sonra x-y, integral, çocuk oyuncu z ve baba oyuncu 17 ve e,



Konu:

Daha evvel a,b,c ve z'yi kaçırıp onlara dilencilik yaptıran fonksiyon yolda gördüğü ve ne de olsa sahipsizdir dediği x ve y'yi de kaçırdı. x ve y içinde bulundukları durumu pek yadırgamıyorlardı, her gün tıpkı fonksiyonun istediği gibi bir köşe başında üstlerini başlarını yırtıp dileniyorlardı. Hatta bazen x sakat numarası yapıyor, y' yi de körmüş gibi davranmaya zorluyorlardı. Acımasız fonksiyon her gün 'daha fazla para, daha fazla para' diyordu. Gözünü integralin şanına ve şöhretine dikmişti, zamanında onun yanından limuzinle geçip gitmesi ona epey dokunmuştu. Çocukluğuna inmek gerekiyordu ama takdir edersiniz ki matematik dünyasındakilerin sorunlarıyla ilgilenecek kadar yürekli bir psikolog yoktu.

Fonksiyon matematiksel ifadelerin güvenini kaybetmeyi takmıyor, para kazanmayı tercih ediyordu. Bunu gören x artık dilencilik değil de ona daha fazla para kazandıracak hırsızlığı yapmaya karar verdi.

Bu arada fonksiyon da boş durmuyor, ona daha fazla para kazandıracak bir plan kurguluyordu. Gözüne bir anda daha bebek olan z ilişti, onun bileğini bağlayacak, böylece kolu kesilecek ve diğer sayılar acıyıp para vereceklerdi ona refakat eden a'ya...

z'nin acıdan ciyak ciyak bağırmasına dayanamayan x, onu ve y'yi alıp kaçmaya karar verdi. y de bu kararında onu sonuna kadar destekliyordu. Gizlice z'nin kolundaki ipi kesip kaçtılar.

x ailesinin geçimini sağlamak için arabaların kapılarını açmaya, üçgenlerin açılarını çalıp satmaya, sayı doğrusundan geçen sayıların cüzdanlarını çalmaya çalışıyordu. Ne zaman ki bir gün 17 ona doğru yolu gösterene dek. Onun da arabasının kapısını açmaya çalışmıştı, tam da o sırada gelen 17 x'e bu yaptığının yanlış olduğunu, belki de artık sayı doğrusundan emekli olmuş bir sayının emeklilik ikramiyesini çaldığını hatırlattı. x akıllıydı, 17'nin dedikleri ona çok mantıklı geldi, o günden sonra hırsızlık yapmaya tövbe etti.

Bunları kaldıkları yere gidip y'ye de anlatmaya karar verdi. y de ona günlerdir z'nin içmesi için sütçüden çaldıkları sütleri hatırlatınca x bir hesap yapmaya karar verdi, artık çalışarak para kazanıp bütün bu sütlerin parasını verecekti. Doğru süt satarak geçimini sağlayan e sayısının yanına gitti. Bütün olanları anlatınca e ona yardım etmeye karar verdi. x'e artık yaşlandığını onun için çalışarak hem ona olan borcunu ödemesini hem de bu yolla y ve z'ye bakmasını önerdi. x bu teklife hemen atladı.

Şimdi bir hesap yapmaları gerekiyordu. e sayısı bir litre sütü 1 lira 25 kuruşa satıyordu ve x'in z'yi de alıp kaçması tam 24 günü bulmuştu. Her gün 1 litre sütünü çaldığı e sayısına tamı tamına 30 lira borcu birikmişti. e sayısı ona sattığı her litre süt için 50 kuruş önerdi. Bu durumda acaba x'in borcunu kapatmak için ne kadar süt satması gerekiyordu?

Gidip bütün bunları hesaplamak için e sayısından izin istedi. Kaldıkları yere gittiğinde y onu kapıda karşıladı, y'nin hayalinde ise pembe panjurlu bir ev vardı. x'in ona anlattıklarını duyunca bu konuyu hiç açmamaya karar verdi. x hesaplarını yaptı, 60 litre süt satması gerekiyordu, bir günde 5 litre süt satarsa 12 günde borcunu kapatabilecekti. e sayısı ona her gün sütün iki litresini vereceğini söylemişti. Bir litre sütü günlük kullanırlarsa diğer harcamaları için de bir litre sütü satıp buradan da 1 lira 25 kuruş kazanacaklardı. Bu parayla da zar zor karınlarını doyurabileceklerdi.Bunları duyan z, 12 gün sonra borcun kapanacağına sevindiğini söyledi ve ağzından pembe panjurlu ev hayalini kaçırıverdi. x bir de ev almak için kaç litre süt satması gerektiğini düşündü, bütün hesapları bırakıp türeve kaçtı.

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz