google-site-verification=Q6ZwQRXiOaJnqS-cgg4nFfP_c10yadaNmmrIUXuvb9w Bir Dik Prizma ile Özel Roportaj | aylak abaküs*



Icon
Icon
Icon
Icon
Icon
Icon

Bir Dik Prizma ile Özel Roportaj

Salı, Ocak 08, 2008
6 elemanlı yorum kümesi


Geometriden tanıdığımız arkadaşlarımızdan Dik Prizma kendisini anlatıyor. Hayata karşı 3 boyutlu bir halde, dimdik durabilmenin mutluluğunu bizlerle paylaşıyor. Parçalardan oluştuğunu kabul ediyor ve bununla beraber bir bütün olduğunu da unutmuyor.


* Şimdiki gibi bu şekilde olmasaydınız, nasıl bir şekil olmak isterdiniz?

Basit bir cevap vermek gerekirse, yine prizma halini alırdım. Buna eminim. Geometrinin içinde üçüncü boyutta olmak, beni farklı hissettiriyor çünkü. Birkaç tane geometrik şekil ile anlaşıp, onları bir araya getirmek fikri beni heyecanlandırıyor. Onları toplayıp yeni bir karakter oluşturmak, parçaları bir araya getirdiğimiz oyunları hatırlatıyor. Ki zaten bu oyunlara bayılırım.

* Yan yüzeylerinizi neden hep dikdörtgenler arasından seçiyorsunuz?

Dikdörtgenlerin beni taşıması hayli hoşuma gidiyor. Düşünsenize, hayata küçük bir bebek gibi başladınız ve sürekli ayakta durmak zorundasınız. Tabi, bunun için sağlam temellere ihtiyaç duyarsınız. Sizi anlayacak ve sürekli dik durmanızı sağlayacak birileri olsun istersiniz. Bütün bunlar olunca da birkaç tane dikdörtgen buluyorsunuz. Bu bir tercih gibi değil de, sanki bir zorunluluk gibi.

* Üst yüzeylerinizi seçerken zorlanıyor musunuz?

Kararsız kaldığımız anlar daha fazla. Tabi, çözümü tekerlemelerde bulmak istiyoruz, küçükken yaptığımız gibi. Mesela “o piti piti” ve “komşu komşu hu hu” ile başlayanlar aklımıza geliyor. Bu seferde ikisinden birini seçmek için düşünmeye başlıyoruz. (Gülüşmeler) Sonra tabi, bu hazır söz kalıplarını çocuklara bırakma kararı alıyoruz ve seçimi kendi dilediğimiz gibi yapıyoruz. Son şeklimizi alıyoruz ve aynalara gülümseye başlıyoruz.

* Tabanlarınızın birbirine paralel olmasını siz mi istiyorsunuz?

Evet. İkisinin huyları birbirine çok yakın oluyor, hep. Hayli benzer noktaları var. Bunları düşündüğümüz zaman, aklımıza hemen paralellik meselesi geliyor. Biz de ikisini bir araya getirip açık açık soruyoruz, hani ister misiniz diye, onlar da kabul ediyorlar, hemen. Tabanlarımdan memnunum, hiç kavga etmezler mesela. Hayata karşı hep iyimserler.

* Parçaları bir araya getirdiğiniz bu halinizle kendinizi nerelerde görmek isterdiniz?

Birçok çalışma alanım var, bunu siz de biliyorsunuz. Kibrit çöpü, evin odaları, hadi olmadı bir kaleydeskop olabilirim, mesela. Tabi bu karar için iyice oturup düşünmek lazım.

[resim alıntıdır.]

If You Enjoyed This Post Please Take a Second To Share It.

You Might Also Like

Stay Connected With Free Updates

Subscribe via Email

6 elemanlı yorum kümesi:

Yorumlarında isimler veya takma isimler mutlaka yer alsın. Türk diline aykırı olmasın. Şöyle olsun, böyle olsun.

Adsız dedi ki...

sizce 0 elemanlı küme olur mu?
bence olmaz. zaten 0 bir sayı degildir. bu yüzden, 0 eleman diye birşeyde olmaz.

abaküs dedi ki...

evet doğru olabilir. ama biz yine de bu gibi durumlarda boş kümeyi aklımıza getirmeliyiz, daha rahat edebiliriz.

Geyik Mühendisi dedi ki...

"Geometrinin içinde üçüncü boyutta olmak, beni farklı hissettiriyor çünkü."

işte ben bu yüzden prizmalardan hep nefret ettim. İki boyutlularıyla zor uğraşırken, üç boyutlular hiç çekilecek gibi değildi açıkçası :))

abaküs dedi ki...

İki boyutun karşılığını çabucak bulduğumuz gibi üç boyutunda da karşılığını bulmalıyız. Mesela, odamızın, otobüslerin, kibrit kutularının boyutlarını aklımıza getirmek işimize yarayabilir. Böylelikle sorulara olan korkularımız azalabilir, prizmalar sevilebilir hale gelebilir.

Adsız dedi ki...

kim yazdıysa gerçekten matematiğe hakim ve onu sevdirmeyi amaçlayan bir kardeşimiz. ben de yükseköğrenimde matematik öğrenimi görüyorum ama, sizin kadar hakim olduğumu söyleyemem matematiğe... teşekkürler.

Sitenin yazarı

Erdinç Korkmaz